19 Mayıs 2009 Salı

Uefa Kupası ...


Beşiktaş dışında başka bir takımın kadrosunu ezbere sayabildim mi şu futbol dolu ömrümde , evet ! 103 gollü Fenerbahçe 'nin ve UEFA kupasını kazanan Galatasaray 'ın . Küçüklüğümden beri her Avrupa maçında kabaran Türklük damarımla seyrediyorum ben rakiplerimizin yurt dışı maceralarını . Her türlü kışkırtılan siyah-beyaz sevdam ile Hagi , Alex , Hakan Şükür ve Deivid 'in golleri çarpışmakta ve bu çocuk kendini diama sevinmekte bulmakta . Bundan sonra Fenerbahçe 'yi Avrupa 'da tutanın anasına küfür ettiğim Msn nickim hala hafızalarda yer almışken bunun sebebinin o anlık çok kızdığım Lugano 'nun parmaklarıyla yaptığı 8 işareti sebep olmaktaydı . Chelsea forması giymedim , Bologna 'yı tutmadım ve rakiplerin gollerinde oh iyi oldu demedim . Popescu o penaltının başına geçtiğinde gözlerimden süzülen yaşları da unutmadım , kupayı kaldırırken gırtlağımın yırtılmasını da . İnandığım şey Türk takımlarının hepsi birden Avrupa Kuplarında başarılı olur , kupalar birken beş , finaller beşken on olur işte o zaman buradaki rekabetimiz oraya sıçrar ve anca o şekilde Valencia 'yı tutarım Fenerbahçe ya da Galatasaray karşısında . Ha şimdi gol atsa Baros yarı finalde Werder Bremen karşısında deliler gibi sevinir miyim ? Elbette hayır . Kayıtsızlık kelimesi daha çok sardı bu bedeni son dönemlerde . Ama unutulmaması gereken bir şey varki o da ; bu ülkenin kupayla taçlanan en büyük başarısı UEFA Kupasıdır . Namağlup ve tüm devleri geride bırakarak hem de . Saygı duyulacak işleri başaran ve beni mutluluktan sokağa döken kadroya minnettar olduğumu belirtir 17 Mayıs 2000 'den sonra 9. yıllarında tüm Galatasaraylılar 'a fiyakalı bir selam çakarım . Çıtayı yükseltmek , güzel yabancıların Türkiye 'ye gelmesi , ülke puanının yükselmesi , ufukların açılması adına özellikle .

Hiç yorum yok: