23 Haziran 2010 Çarşamba

Plaj Voleybolu


10 sene önce Büyükçekmece'de geziniyorum öğlen vakitleri . Hava sıcak , harareti alır be hacı maksadıyla kıraathaneden hallice bir kapı görüyorum ve dalıyorum içeri selamun aleyküm ile . Cevap yok ! Ki bu lafı hiç sevmem , merhabacılardan selamlarcılardanım ben . Çıkınca ağızdan bir de havada kalırsa eğer daha da sinirlenirim , hani zaten ortama ayak uyduruyoruz sizin dilinizle konuşuyoruz ne diye cevap vermiyorsunuz lan ? Neyse diyor iç organlarım Nihat Kahveci'ye bir çay versene dayı (usta,abi,abicim vs.) diyorum . Cevap yok ! Ulan kahvehane mahşeri ama beni sallayan namevcut . Ses yükseltme seçeneğiyle ikinci levele geçiyorum ; ''Çayın var mı abicim ?'' Cevap yok ! Ne oluyor diyorum içten içe dıştan dışa , herkes bir yere bakıyor , kimse konuşmuyor , kitlenmiş bir güruh televizyonda birşeyler seyrediyor . Hayrola , bismillah ve bilimum ortama uygun sözleri arka arkaya sıraladıktan sonra anlıyorum olayı . 4-5 dakikalık gecikmeyle gelen çayı ; Plaj Voleybolu !

Büyükçekmece'de bir kıraathnedeyim . Yaz mevsimi , sıcak , öğlen 13.00 suları . İçerisi dolu , yaklaşık 50 kişilik tabur var . Kağıt oynayan yok , kahveci tepsisiyle masada ekrana kitlenmiş kalmış . Gelen , giren ve katılan sayısı devamlı artıyor . Abartmadan söylüyorum içeride çıt yok . Tek ses televizyondan gelen hey , huy , yea tizli kız sesleri . Biraz tekrarlarda ses yükseliyor o da bak hacı bak , lan o ne , vay a.q. vs. Ne işim var lan burada benim derken betimlemem yarım saati buluyor ama İspanyol karı öyle bir karşılıyorki topları arada o gürühu katılma çabalarım olmuyor değil . İki çay üç sigara sigara içip kalkıyorum . Oradakiler ise kalkmışlar zaten haberleri yok !

''Alman'' Lazım Bu Fotoğrafı ...


Uğur İnceman'ın ilk 11'de başlayacağı ihtimali bile canımı sıkıyor bu fotoğrafı gördükçe ...

22 Haziran 2010 Salı

A.Q7


Q7 geldi hoş geldi .
Eyvallah ...
Gelmek istemedi , ikna edildi .
Schuster'i bekledi anca geldi .
İnönü'de imza töreni .
Formalar kapış kapış edildi .
Sözler unutuldu .
Herkes başkanı övdü .
Stada adımını atamayanlar santrayı podyuma çevirdi .
Stadda seyircisini dövdürenler övüldü .
Övündü , yere göğe sığılamadı .
Siz istediniz aldık dendi .
Oradakiler daha önce yeter dememiş miydi ?
Dese bile desibelden önemli miydi ?
Q7 geldi hoş geldi .
Şımart bizi diye pankart tutan eller
İki kupayı unuturken dayak yiyordu .
Dün dündü bugünse bugundü .
Dün cenaze sessizliğiydi bugün düğündü .
Robinho'yu da isterük derken
Pis sırıtışlara maruz kalındı .
90 liralık formalar 1.350 liralık kombineler
Karambole geldi .
Q7 geldi hoş geldi .
Mustafa Denizli ise nasıl gitti
Ne ara hastalandı umurlarında değildi .
4 hafta önce anlaşılan kimdi ?
Ya arkandayız hocam dedikleri şimdi nerdeydi ?
O bizim evladımız deyip sırtını sıvazlayanlar
Orada kalmaya devam etti .
Türk futbol tarihinin en büyük transferi sözü
Tüm 6 yıllık naleti örttü .
Lanete kredi verildi .
Q7 geldi hoş geldi .
Bu arada aynı günün sabahı borç açıklandı .
222 milyon lira önemli miydi ?
Serdar Adalı 10 milyoncuk vermişti .
Quaresma'yı getirmişti boru muydu ?
Laf sokmanın şekli bu sefer şapkaydı .
Peki o ayrıcalığın kalmadığının kimse farkında mıydı ?
Q7 geldi hoş geldi .
Bu bir tribünlerle barışma mıydı
Yoksa param var istediğimi yaparımın süslü töreni miydi ?
Bir sene önce Mehmet Topuz'u eleştirirken
Aynı şeyi yapmanın gereği var mıydı ?
Belki vardır , belki güzeldir .
Heyecandır , hoşluktur , gösteridir .
Ben bile yerimde duramadım daha ötesi var mı ?
Ancak kaybedilen değerlerin yerine ne konulacağını
Aranızda bilen var mı ?
Q7 geldi hoş geldi ...

Maradona'nın Kutsal Toprakları ...

Ara Güler ...


''Ara vermek iyidir . Daha iyisi ise o arada gülümseyebilmektir.'' (Eflatun M.Ö 532)

Farkındayım ihmal ettiğimi buraları . Bazen ikame kavramı insanın ilgi alanlarıyla muzip bir oyun oynar ya hani ve hayat da tercihler silsilesi ya honey ! Başka zevklere yelken açtım . Yaşasın briç ! Yok be abicim şu an atıyorum , fiyakalı cümlelerle başlangıç yapıyorum . Yalandır sanal , banaldir yalan . İstek Vakfı okullarında okumadım ama isteksizliğin girdabında kayboldum klavye kardeşe , levyeyle giriştiğimden beri laptop abiye . Bir de evlilik denen kutsal damacanadan yıkanmak üzereyim ki , pürü pak olacağım yemin ederim . Neyse bunlar benim özel durumlarım , size ne ve bize ne diyenlerin gönlüne koyayım . Futbola ara yok , dünya kupası Trt'de izlenir . Vuvuzela geyiği yapmayana kız yok . Benimse kupa geçmişim 7 kez ile yaşlanmaya delalet . Ha bu arada Beyazıt Öztürk ile Eflatun Real Madrid'de beraber oynarlar lan ...

Seksenaltıyı hayal meyal hatırlayan hafızamın bir kenarında mıh gibi dururlar Sikilaççi (bol ç'li) ve Roger Milla . 2 sene öncesi de vardır ki Van Basten abimizin sıfırdan doksana voleyle 2 saniyede çıkmasıdır ve benim bir koşu dışarı çıkıp ''Ben Van Basten'im lan'' deyişimle aynı zamana denk düşer . Akçay'ı bilen vardır kesin , suyu soğuk , lokması sıcak . Benim için 1990 İtalya ; eşittir Akçay'da bir pansiyonda 55 ekran ITT karşısında kendini spiker sanma . ''Bu ileride çok büyük bir futbolcu olacak'' sesinin kulaklarda anlaşılmaz bir şekilde gaza gelmesiyle sanki maçı ben sunuyormuşum gibi ''Linekeeeeer'' diye bağırdığımı hatırlarım . Temel Reis ve Kaptan Swing çizgi romanlarından arta kalan zamanlarda bir nevi gönüllü bir spikerlikti benimki . Maradona'yı ''Diego Armandooo'' diye uzattıkça sanki beni duyacağına inanırdım Tanrı'nın kulağı . Eli-kolu oluyormuşum gibi gelirdi sahadaki Tanrı'nın . Sonunda birisi ''yeter evladım , bırak spiker anlatsın'' mı demişti yoksa olaydan mı sıkılmıştım hatırlamıyorum . Ama o pansiyondan ayrılırken arkamdan ''Spikerlik binlerce kişinin yaptığı ancak sonunda şu çocuğun kazandığı bir ......'' lafını da duymadım değil . Mesela Arjantin gol atınca tribünde ağlayan kızı hatırlayan var mı ? Brezilyalı'ydı ve ne güzel ağlıyordu be ! Aşk mıydı o çocuksu , yoksa şimdi benim boyumda var mıydı oğlu mu ? Valderema'nın saçlarının afilli hali iskeleden denize atlayana kadardı bendeki ömrü . Higuata o hatayı yapmayacaktı ama Valla Milla sevinmiştim golü atana ! Baggio geliyorum diyordu , Maradona yarı finalde İtalya'yı bölüyordu . 6 goldü galiba Sicilyalı'nın attığı gol sayısı , sonra ortalıkta hiç görünmedi a.q.'nun ayısı . Şüküravi diye bir futbolcu vardı galiba , babamın ismi Şükrü ; Şükrü Abi Şükrü Abi diye bağırıyordum gol attıkça . Yapıştırma kartları vardı Panini'nin . Klinsmann falan hep biriktiriyorduk . Omam'ın Bıyıkları İngltere tarafından kesilmişti , Rijkaard ve Völler lamacılık oynuyorlardı . Çekoslavakya ayrılmamıştı henüz ve dillerde tekerlemeydi o zamanlar . Aaaa yoksa siz bunu bilmeyen Çekoslavakyalılaştıramadıklarmızdanmıydınız ? Lacatus ismi çok yakışıklıydı bir de Canniggia . O saçlar , o maçlar offf ! Goygoycu Çea vardı dimi bir de ? Bu muhabbet çok su götürür , adamı susuz getirir vallahi ...

Ondan sonrakilerden 2002 hariç hiç birine gönül vermişliğim yoktur . Yani İtalya doksan , sonrası noksan ! Bir lokantada en sevdiğim yemeği bulduktan sonra her gidişimde aynısını yiyenlerdenim ben sanırım . Başka şeyi merak etmiyorum , benimsemiyorum , istemiyorum . En iyisi oydu , diğerlerini denemesem de olur mantığı bu . Bu yüzden Sensible Soccer ve Amiga 500 sevgimden PES , FIFA ve bilimum futbol oyunları için bir kere parmaklarım çalışmamıştır . Futbol sayesinde kalbimizin zemini elbette çimdir ancak ilgi alanları , seçimler hayata etkisini illa ki gösteriyor . Öğlen oynanan Slovenya - Irak maçının süresi boyunca neler yapmaz ki bu deli gönül ! Sözün özü ve bu yazının son sözü iyi ki varsın Beşiktaş ve yaşasın çok yaşayanlar ...

Not : Eflatun ''Ben böyle bir laf etmedim derse kendi bilir !

9 Haziran 2010 Çarşamba

Beşiktaş'ta Transfer , Bu Sefer ? ...

Çıkar mı çıkarsız üçlü çektirmeye Metin - Ali - Feyyaz sete , son vermeye hasete ?
Bağırtsalar Kapalı'yı ÖZKAYNAK DÜZENİ diye .
Son verilse çocuksu karizmalar , çizilmese Q7 arabalar .
Necip biraz daha yüreklense , İsmail soldan sağ salim kesse ...
Cumali , Ali Küçik gelse tribün önüne kesilse sesler ...
Çarpsa yürekler ÖZKAYNAK diye ...
İmzalamasa milyon euro ya kulum dedirten formasız aşksızlar .
Forma aşkıysa istenilen FULYA isminde çocuklar doğsun .
Herkes illa 3 çocuk yapacaksa hepsinin adı METİN - ALİ - FEYYAZ olsun ...