25 Mayıs 2009 Pazartesi

2-1

Düğün , toplantı , nikah , nişan ve benzeri her türlü etkinliğin bir şekilde hayatımın en önemli maçlarına gelmesinden sıkıldım . Yine öyle bir gün ancak kaynanam seviyormuş . Hallettik ve maç öncesi semti görmeden maça girdik . İlk göze çarpan takımdaki yabancıların ayrı ayrı memleketlerinin diliyle yazılan ''Beklenen an , işte bu an'' pankartıydı . Yanımdaki arkadaşım momento yazısını gördü ve Slovakça bilirmişcesine ''Zaman yazıyor ama gerisini çıkaramadım'' dedi . Isınmak için çıktılar ve ilk Ernst çağırıldı , hepsi geldiler . Bobo dedik hepsi geldiler . Deli İbrahim diyoruz 11 deli geliyor alkışlıyor ısınmaya devam ediyor . Yolladım mesaj sevdiceğe 'Hazırlan akşama tura çıkıyoruz' . İnancı o an hissettim . Bir şekilde kazanacağımızı işte o an anladım . Anladık ! İki şansa gol . Tüm karşılaşma boyu kendi sahasına kapanan , kontratak ile gol arayan , adam adama savunma ile çağdışı kalmış bir savunma sistemi ile kalesini koruyan bir sürü adam ... Sonuç 2-1 . Dedim ya yanlışlıkla da olsa , hakem asidi kaçırmaya da uğraşsa olmayacaktı , olmadı da ! Kanunlarımızda cinayet fiilinin gerçekleşme bile cinayete teşebbüs eylemi diye bir kavram vardır . Bu adam denedi dün , uğraştı ama başaramadı . Ceza almalı . Sabri Sarıoğlu diye bir figür var futbolumuzda . Kendi taraftarı da dahil olmak üzere seveni var mı bu dünyada ebeveynlerinden başka sanmıyorum . Şirin gözükmek için kavga çıkartan bir adamın elle tutulur nesi vardır ki zaten bilemiyorum . Holosko sessiz sakin bir adam . Bu takımda en sevdiğim adam . Çalımını atar , golünü atar başka birşey yapmaz . İşine bakar yani . Sabri gitti vurdu , tokat attı , topu almaya çalıştı , aldı . Vurdukları vurduğuyla kaldı . Bursa maçındaki düdüğün gözü önünde ikinci sarı kartını daha doğrusu direk kırmızı kartı görmedi . Hakem gördü , o görmedi . Peki neden Sabri topu almak istedi ? Galatasaray serbest vuruş kullanacaktı da ondan . Peki ayağını deve boyuna uzatan ve gelse birinin bir yerini kıracak pozisyonda hakem topu kime verdi ? Neden rakip takım o topu kullandı , kimse anlayamadı . Hakem gol gol gol oldu , Bünyamin 'den sonra bu seve seve işi Mustafa Kamil Editoğlu ile iki oldu . Hayırlı olsun ! Dakikalar geçmek bilmiyor , Yusuf düşürülüyor , sarı kart . Ernst vurdu topa , sarı kartlar havada uçuşuyor . Yalandan bir haber ile meşaleler yanıyor . Herkes 3-3 olmuşcasına şampiyonluğu kutluyor . Tribün asparagası da böyle oluyor . Maç biter bitmez klasik dalgalar başlarken yine geçen seneki manzaralar gözüme çarpıyor ; koltuk sökme . Çıldırın çıldırın melodisi ile söylenen tezahürat ile Taksim 'de ve Türkiye 'nin çoğu yerinde coşkulu Beşiktaşlılar 'ı görmek ve duymak çok hoş . Şanlıurfa 'dan annem aradı akşamleyin her yer siyah - beyazmış ne güzel ! Maç bittikten saatler sonra duyulan kornanın ardından gelen Beşiktaş çığlığını bile özlemişim . Haftaya kümede kalmış Denizli ve o gün bitir bu işi Mustaf Denizli . Çok tuttum kendimi ama yazmadan edemiyorum ; Beşiktaş Şampi ...