Efsane Diyaloglar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Efsane Diyaloglar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Eylül 2011 Çarşamba

Kadın ve Futbol... Hatta Fantezi Futbol...



- Birtaneeeem, ne yapıyorsun içeride?
- Maç izliyorum canım.
- Bu saatte ne maçı?
- Karabük - Sivasspor.
- Hımm. Şampiyonlar Ligi finali di mi o?
- Hee. Yok Libertodes Kupası!
- Aşkım sen gizli Sivassporlu musun? Yoksa Karabük'teki eniştenleri tribünde mi görmek istiyorsun?
- Yaa ne alakası var? Maç işte bu, futbol. Seyretmek lazım.
- Öğlen öğlen, pazar günü pazar günü ve Bucaspor - Karabük maçını hem de?
- Evet ne oldu ki ?
- Hiiiç. Şike mike davaları vardı, bıktın sanıyordun seni.
- Canımın içi, sokakta iki çocuk taştan kale yapıp teke tek maç yapsa onu da seyrederim ben. Hem ayrıca Fantezi Futbol için maçları seyretmem lazım . Özellikle bu türdeki Anadolu takımlarının maçlarını. Fark yaratmak için, bir sonraki hafta kadro seçimim için, insanlık için, özgürlük için...
- Beni seyretmeyeli ne kadar zaman oldu biliyor musun?
- Haydaaaa...
- Kaptanın gol atsın diye beni atıyorsun başından farkında mısın?
- Ya ne alakası var yaaa? Aşkım bu maç 90 dakika, sen ise ömür boyusun.
- Ömür boyuymuşum. Boyun devrilsin senin emi. Fantezi Futbol da ömür boyuydu hani?
- Eeee o da ömür boyu, sen de sevgilim. Sen benim Fantezi Futbolumsun (lan ne güzel bir laf ettim, anlasa bari)...
- Hah. Bizimki romantikliği sığıra bağladı!
- Goooooool... Hey yavrum beaaa. Gole bak beee...
- Ne oldu canım? O nalet kaptanın gol mü attı?
- Yok canım, rakibimin defansı gol yedi.
- Hah bizim herif kafayı yedi...

9 Aralık 2009 Çarşamba

İbrahim Üzülmez - Krasiç # Muhabbet Kuşları


Rüştü ilk yarının başında sakatlanınca duran oyundan faydalanan İbrahim Üzülmez ile rakip takımın yıldızı Krasiç kapalının hemen önünde samimi görüntüler sergilediler . Sanki bizim Delinho 40 senelik Rus-Muş gibi anlattıkça anlattı , Krasiç de elini bizimkinin omuzuna atıp dinledi , dertleşti , konuştu . Tribün ''Nece konuşuyorlar lan'' diye dursun araştırmacı ve soruşturmacı gazeteciliğin 13 numarası Ters Manyel sitesi sizin için kimsenin duymadığı diyalogları çözdü . Delinhonun çemçük ağzından hareketle ve okuma yöntemiyle işte karşınızda o çok merak edilen konuşmalar ...

Krasic : Abi kusura bakma demin bir faul yaptım sana ama acımadı değil mi ?
Delinho : Yok koçum eyvallah ne önemi var . Hele ki yıllardır sizin hanımlara bizimkilerin yaptıklarından sonra ... Lan dur sen Sırptın değil mi ? Seni Sırp sananlar Sırpsındığı Savaş'ında ölsünler puahahahahha ...
Krasic : Efendim abi ?
Delinho : Yok bir şey yok bir şey . Güzel taktın ha köşeye .
Krasiç : Sağol abi . Kazanmamız lazım biliyorsun . Ben de gol atıp takımımı üst sıralara taşırsam belki iyi kulüplerden birine transfer olurum . Barcelona , Milan veya Liverpool ...
Delinho : İlk adın neydi senin ?
Krasiç : Milan
Delinho : Aha gittin işte . Gidince bana mesaj atarsın gittim mi lan diye . Puahahhahaa ...
Krasiç : Milan da olur Liverpool da be abi ...
Delinho : Ahhhh ahhh . Bir an dalıp gittim sen anlatırken . Ben de orta yapmayı bilseydim burada mı olurdum ? Sağda Dani Alves solda ben , indiriyoruz bindiriyoruz hem de indi-bindiye ücret almıyoruz . Arbeloa , Marbeloa , Ashley Cole falan filan hepsine on basardım ama kafamı kaldıramıyorum öyle bir sorunum var . Bu saaten sonra zor , baksana 22.45 oldu !
Krasiç : Daha gençsin be abi . Sen bizi gömersin valla ehhehehe ehehehheee ...
Delinho : Yok yok . Artık benden geçti . En fazla bir 7-8 sene daha oynar bırakırım . İsmail var benim altımda , bir körelteyim onu sonra ver elini Kocaeli .
Krasiç : Gazeteleri okudum abi Kocaeli'nin de solunu kapatmışsın . Çok mu arsan var abi senin ?
Delinho : Ne ararsan var bende koçum . Taraftar bana ''Söyle İbo ne içtin?'' diye diye vergi şampiyonu oldum . Bak kimseye söyleme ama bizim başkan biraz daha oyalansın bu stadı da alacağım . Göz koydum da ...
Krasiç : Da ? Haa evet , evet hehehe ehehhehe da , da ...
Ekrem Dağ : Efendim abi ...
Delinho : Avusturyaca anlamıyoruz koçum , dur şurada iki kelam Rusça konuşuyoruz . Bak şimdi ... Lan Krasiç nerede görürsen bir Rus okut ona Meydan Laurus ... Puhahaha hahahahaha ...
Krasiç : Efendim abi ... ?
Delinho : Lan bunların erkekleri çok dallama oluyor derlerdi de inanmazdım . Lan diyorum Bela-Rus puahahahahahahha ... (Lan Sırp mıydı bu ya?)
Krasiç : Abi sizin kaleci kalktı maçımıza bakalım .
Delinho : Bakalım ..muğa koyam bakalım . Sen bir çıkta bindireyim soldan attırayım döl ... pardon gol !
Ekrem Dağ : Abi arkana adamı kaçırdın ...

30 Temmuz 2009 Perşembe

Dar Alanda Kısa Paslaşmalar ...

Torba Suat : Niye böyle oldu be abi ? Ben çok sevmiştim be abi . O kadar mektup gönderdim insan bir cevap yazar . Benim günahım ne be abi ?

Hacı : Bak koçum ! Belli olmuyor ama benim bir tek kulağımın arkası kaldı . Artık acı çekmekten ve acı çektirmekten zevk almamayı öğrendim . Sevgililer ... heh ! Bizim olanlar ya da olmayanlar ... Hepsi iz bırakır . Bu izler şimdi seninki gibi çok derinini çiziyor . Hepsi kalır ! Ama inan yeni izler de olacak . Yaşlıları düşün ... Sanki her şeyi bilirlermiş gibidirler . Ama öyle değil . Heh !.. Ne kadar acı çekersen çek şunu hiç unutma ; çizilecek bir yer hep vardır ve çizecek bir yer ... Ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya ya da resim olurlar senin gibi ; kazına kazına .

Torba Suat : Beni çok derin kazıdılar abi ... Ama altından sarı yeşil çıktı hehe !...

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Postacı Kapıyı Kaç Kere Çaldı Lan ?

Çanakkale kordonda geziyorum …
Cumartesi gecesi saat 02.00 suları …
Gençler gitarla sahil kenarında eğleniyor .
Biralar ve muhabbet gırla …
Bir diyaloğa kulak misafiri oluyorum , adımlarımı sıklaştırmadan hemen önce ve karşı cevabı beklemeden kaçarak ;
- Dün gece o rakçı çocuğa ben mi posta koydum yoksa o mu bana koydu ?
Puhahaha hahahahaha ...

28 Haziran 2009 Pazar

Demirören ve Kızıl'ın İsmail Pazarlığı ...

Yıldırım Demirören : Alo Beşiktaş başkanı konuşuyor merhaba ...
İbrahim Kızıl : Merhaba başkanım . Sakin olun canlı yayında değiliz .
Yıldırım Demirören : Sevgili Kızıl Maskem ... pardon Kızıl Başkanım ; sizden İsmail , Tabata ve Murat Ceylan'ı bir de iki kilo baklavayla bir avuç şamfıstığı istiyorum .
İbrahim Kızıl : Demirören başkanım biz futbolcu satmak istemiyoruz , almak istiyoruz . Hatta Serdar Kurtuluş'u verseniz ne güzel olur be .
Yıldırım Demirören : Verdim gitti ulan (ulan yine dedim ulan ) .
Erdoğan Demirören : Oğlum ağzına biber sürüceğim artık ama ...
Yıldırım Demirören : Babaaa ... Babacığım ...
İbrahim Kızıl : Erdoğan Bey siz benim babam gibisiniz , 6,5 milyona verseniz size baba diyebilirim ?
Erdoğan Demirören : Elbette evladım ...
İbrahim Kızıl : Babaaaa ... Babacığım ...
Yıldırım Demirören : Çeribaşı Lucescu'dan sonra İsmail Köybaşı çok güzel olacak . Bir de halaybaşı alsak .
İbrahim Kızıl : Zapo ile Batuhan'ı da verirseniz eli beyaz mendilli halaybaşı da ayarlarız başkanım . Hatta onbaşı , yüzbaşı veya binbaşı . Yeterki genç olsun , para olsun , Ayhan Akman gibi olsun ...
Yıldırım Demirören : Herkese nasip olmaz Beşiktaşlılık lafını taktım kafaya Kızılım .
İbrahim Kızıl : Başkanım bunu şapka yapıp taksanız .
Yıldırım Demirören : Ne güzel fikir !
İbrahim Kızıl : İnönü Stadı'nı verin bende daha ne fikirler var başkanım .
Yıldırım Demirören : Vuvuzela var mı sizde ?
İbrahim Kızıl : Yok ama İsmail'i verdim gitti . Yılın transferi oldu C.Ronaldo ile birlikte . Beto var ayrıca bizde . Forma reklamı yaparsınız ; Beto bir dünya markası .
Yıldırım Demirören : Çocuklarımın parasını harcamaya bayılıyorum ama bu olmaz .
İbrahim Kızıl : Başkanım Murat Ceylan ve Tabata ne olacak ?
Yıldırım Demirören : Henüz Paf takımından süper yetenek çıkmadı . Genç adam bulduk mu onları da alırız nasıl olsa .
İsmail Er : Flaş flaş flaş ... Messi Beşiktaş'a seve seve gelirim dedi .
İbrahim Üzülmez : Messi'den eksiğim yok fazlam var .
Yıldırım Demirören : Susun lan (lan dedim gene lan) . Leventciğim küçük Kızıl nasıl ?
İbrahim Kızıl : Öho .... Başkanım ayıp oluyor ama .
Yıldırım Demirören : Neyse ben şimdi kapatıyorum ...
İbrahim Kızıl : Kamil Ocak 'ın üstünü kapatsanız ?
Yıldırım Demirören : Hadi daha Nihat 'ı arayıp kaptanlık vereceğim . Yöneticileri arayıp biraz fırça kayacağım . Ardından da Fenerbahçe'ye nasıl daha çok benzerim onu araştıracağım .
İbrahim Kızıl : Sizin işiniz de zor be başkanım . Kolay gelsin ...
Yıldırım Demirören : Sağol Kızılım . Küçük Kızıl'a selamlar ...
İbrahim Kızıl : Tövbe tövbe ...

25 Haziran 2009 Perşembe

Arda Turan & Aziz Yıldırım


Düşündüğüm şeylerin başka insanda , fikirde veya blogda vücut bulmasına hayatım boyunca sinir olmuşumdur . Farz-ı misal pennearabiata 'nın yaptığı gibi . Hayali diyaloglarımı hazırlamışım bekliyorum , sabah açınca bilgisayarı karşımda bunu görüyorum . Allah allah ... Ali Ağabey'den müsaade alıp son günlerin en çok konuşulan transfer dedikodusu ile ilgili birşeyler karalayayım bari . Kahramanlarımız Arda Turan ile Aziz Yıldırım . Buyurun bakalım olmuş mu ...

Telefon : Dııııııt ...
Arda Turan : Alo ?
Aziz Yıldırım : Avda Tuvan mı ?
Arda Turan : Hayır yanlış numara ...

1 dakika sonra ...

Aziz Yıldırım : Alooooo Avdaaa ...
Arda Turan : Buyurun , kimsiniz ?
Aziz Yıldırım : Ben Aziz Başkanım evladım neden kapatıyovsun telefonu suvatıma ?
Arda Turan : Tanıyamadım başkanım kusuruma bakmayın ...
Aziz Yıldırım : Avda evladım , Adnan'dan yavım saat izin aldım seninle konuşmak için ...
Arda Turan : Aybaba 'mı ?
Aziz Yıldırım : Yok Polat . Seni bu sene kadvomuzda gövmek istiyoruz , sana açıkçası givdivmek istiyovuz Avdacığım ... Yani fovmayı ...
Arda Turan : Sağolun başkanım ama beni alacak para yok dünyada ...
Aziz Yıldırım : Çek kessek ?
Arda Turan : Olmaz ...
Aziz Yıldırım : Avaya ülkücü soksak ?
Arda Turan : Ben Galatasaray'da mutluyum başkanım .
Mutlu Topçu : Ben de Ertuğrul'un yardımcısıyım ...
Aziz Yıldırım : Sen kimsin evladım , Adana(lı) çık avadan ...
Oktay Kaynarca : Peki başkanım (raconlu) .
Aziz Yıldırım : Şapkayı vevsem sana bir taksan şöyle 100 metve gidip gelsen ?
Arda Turan : Ne şapkası ?
Aziz Yıldırım : Mustafa Denizli'nin şapkası ... 1-2 güne kadav hevkes Deniz Fenev'inden hapse givecek şapkası be oğlum ...
Arda Turan : Ne diyorsunuz başkanım ?
Aziz Yıldırım : Oğlum ben ne dediğimi biliyov muyum ? Bi bok yedik 3 sene üstüste şampiyon olacağız demiş bulunduk , hevkese saldıvıyovum . En son bizim mahalledeki bakkalın çıvağına teklif götüvünce hanım da beni biv doktova götüvdü . Çiş molası vevdim hastanedeyim , kontövlüden avıyovum seni . Bak süve doluyor gel bize ...
Memet Topuz : Geldim ya başkanım ... Öpeyim mi bir daha formayı ?
Aziz Yıldırım : Sen değil lan , su içinde bıraktın zaten fovmayı , vevdiğimiz şapkayı da genişletmişsin koca kafalı ... Allahtan Huvmacı'yı aldık da ....
Süleyman Hurma : Buyurun başkanım , paranıza .... pardon emrinize amadeyim ...
Aziz Yıldırım : Hayda ... Lan bi susun . Avdaaa ...
Acun Ilıcalı : Avda değilim firardayım .
Arda Turan : Başkanım burası çok kalabalık oldu kapatmak zorundayım daha kızlarla buluşmaya gideceğim ,sevimliyim ya hani . Bir de espri yapıp kapatayayım bari ; Ardaaaaa ve top Ağlardaaaaa ...
Aziz Yıldırım : Duv gitme Avdaaaa ... Unutma biz seni KOCAMAN bekliyoruz . Alacağız seni başka çavesi yok . O zaman hangi EL ÜSTÜN göreceğiz . Hem Rijkaard ile de görüştü bizim ülkücülev onu da alıyovuz . Tarlabaşı genel sekvetevi yapacağız , tipten kuvtavıyov ...
Mehmet Topuz : Anadolu çocuğu olarak diyorumki 50 milyon dolar da verseler iki lafı bir araya getiremem . Ben Fenerbahçeliyim , Fenerbahçe'de oynamak istiyorum ve Fenerbahçe forması giyeceğim . Mucuks ... Ohhh ...
Aziz Yıldırım : Nihaaaat ...
Nihat Kahveci : Beşktaş ile anlaştım başkanım ...
Aziz Yıldırım : Sen değil lan , Özdemiv ...
Nihat Özdemir : Efendi(M) başkanım ?
Aziz Yıldırım : Menejevlevle ilgili açıklama yapacağım topla kamevalavı , dağıt bunlavı , Avda'yı al Alex'e pas falan vevsin , Kulüplev Bivliği toplantısında havuza givelim , havuzda toplanan pavalavı Leyla 'ya basalım ... aljaıekdmaprlkfkdfksalkfljafklf ...
Arda Turan : Adamın aklı gitti ...
Aziz Yıldırım : Biv gün hevkes Devlet Bahçeli olacaaaaaaaaaaaaakkk ...
Mehmet Topuz : Sülalem ve elalem de Fenerli benim ...
Arda Turan : Ben daha fazla burada duramam Avrupa'ya gidiyorum ...
Adnan Polat : Abartma lan dur durduğun yerde ...
Sabri Sarıoğlu : Üçlü çektireceğiz abi daha senle ...
Aziz Yıldırım : Lan ne malzeme vevdik be ...

1 Nisan 2009 Çarşamba

Gulyabani ...


Şener Şen : Gulyabani diye bir şey yoktuuuurr ...

Kemal Sunal : Eveeet yoktuuurr ...

Şener Şen : Ama olabilir deeeee ...

Kemal Sunal : Eveeet olabilir deeeee ...

Efsane Diyaloglar - 1

7 Mart 2009 Cumartesi

''Mahmut Hoca stadın yolunu bilmez oğlum''














Hayta İsmail : Ekrem Hoca ne yapıyordur acaba ?

Domdom Ali : Ne yapacak tek başına İstanbul 'u dolaşıyordur

Tulum Hayri : Yok daha neler çoktan okula gidip Mahmut Hoca 'ya Hababamı kaybettim demiştir .

Domdom Ali : Mahmut Hoca şimdi bizi okulun merdivenlerinde bekliyordur .

İnek Şaban : İster misin hasretimize dayanamayıp maça gelsin

Hayta İsmail : Aaaa

Domdom Ali : Mahmut Hoca

İnek Şaban : Evet bende Mahmut Hoca diyorum

Domdom Ali : Geldi

İnek Şaban : Yok deve . Mahmut Hoca stadın yolunu bilmez oğlum

Domdom Ali : Arkamda

İnek Şaban : Sen onu babana yuttur , Mahmut Hoca sinir krizi geçiriyordur şimdi okulda

Domdom Ali : Şabaaaaan

İnek Şaban : Neee , ne kaş göz yapıyorsun oğlum gören de Mahmut Hoca arkanda sanır

Domdom Ali : Şabaaaaaan

İnek Şaban : Neeeee ... Aaaaa Mahmut Hoca öpeyim hocam , bende sizden bahsediyordum ...

Mahmut Hoca : Yürüyün bakalım okula dönüyoruz

İnek Şaban : Hocam olan oldu bari şu maçı seyredelim

Mahmut Hoca : Düşün peşime

İnek Şaban : Cim Bom Bom aman Fenerbahçe ... Feneeeeer Feneeeeeer ...