6 Ocak 2010 Çarşamba

The Best Of Aman Love You

Her blogda bir şekilde ; ilk 11 , the best of Mfö , son 10 yılın en iyi Camisi vs. gibi listeler gördükten sonra benim de aklıma en sevdiğim futbolcuları yazmak geldi . En sevdiğim futbolcular bellidir ; Metin Tekin'dir , Feyyaz Uçar'dır , Şifo Mehmet'tir . Ancak bu oluşturduğum liste sadece son 7 seneye aittir , 2003-2010 senesini kapsamaktadır ve hepsini sevmek için ayrı ayrı sebeplerim vardır . Gelin biraz üstüne konuşalım , mevkilerine göre yorumlar yapalım ...

Kaleci
Oscar Cordoba :
65 metre uzağa arkadaşının sol bademciğine topu atmak meseledir , bunun üstüne kaleci olup da taraftarın gönlüne girmek ise mucizeden hallicedir . Lakayt stili ile hiç olmayacak topları çıkartması arasındaki denge sevgi düzeyini belirledi . Chelsea ve Fenerbahçe maçlarındaki asistleri unutulmayacak asla . Ah bir de şu Fenerbahçe maçları olmasaydı , ne güzel kaleciydin sen Oscar Cordoba .. The Oscar Goes Tooooo ...

Sağ Bek
İbrahim Toraman : Transfer döneminde rakibin elinden alınan her futbolcu bu gönülde 1-0 önde başlar ya hani , Toraman da o kontenjanına bir de gol sevinçlerini ve kaptanlık mertebesini ekledi . Üzülmez ile birlikte takımın en eskisi olmak bile güzel , ha ayrıca bir de geçen sene Denizli maçında unutmayalım şampiyonluk golünü de ...

Sol Bek
İsmail Köybaşı :
Bu çocuğu sevmemek için Yıldırım Demirören transfer politikasına inanmak gerekir . 10 tane al 5 tane yolla , 7 tane al 15 tane yolla , pahalı al ucuz sat , yaşlı al genç sat ... İsmail Köybaşı daha gencecik bir yetenek , şu andaki haliyle ülkenin en iyi sol beki , potansiyeli ve kabiliyeti ile önümüzdeki 15 seneye damga vurması içten bile değil . Üstüne bir de sempatik halleri , Kalbi gibi saf ve temiz suratı ile 40 yıllık Beşiktaşlıymış gibi davranışları yok mu ! Seviyorum seni kardeşim ...

Stoper
Matteo Ferrari :
Bu gözlerin gördüğü en iyi yabancı stoper . Popescu ve Lugano dahil en soğukkanlı ve savaşçı adam . Bazen üç hamle sonrasını hesap edip gitmiyor topa , top ona gidiyor rakibin telaşa kapılmasıyla . Yespica , bonservis , aldığı ücret , İtalyan olması , Mehmet Demirkol , ülkede eşi benzeri olmayan arabası ve gece hayatı yüzündan magazin basınına binlerce kez düşüp , yüzbinlerce kez de eleştirilmesi lazımdı ancak o sahada yüreğini koyunca ortaya ne saha dışında tartışıldı ne de oyununa tek bir laf edildi . Sakin hallerini seviyorum bu adamın bir de ismini tabiki , Ferrari !

Stoper
Ronaldo Guiaro :
2 tane atmadan önce Fenerbahçe'ye öngörüsü yüksek iyi bir defans oyuncusuydu . Sonra o gollerle golcü defans oyuncusu olup bizleri mest etti . Son adam kalıp da geçildiğini , pozisyonun iki-üç adım sonrasını görmediğini ve rakipten tereyağdan kıl çeker gibi topu alamadığını hatırlamıyorum ben . İsmiyle oldukça dalga geçilse de bir süre sonra gerçeğinden ayrılıp saygıyı haketmeye başladı . Benim aklıma kazınmasını pekiştiren olay ise ; ofsayttan attığı gollerden sonra ertesi gün okula gittiğimde sanki sözleşmişler gibi herkesin Beşiktaş atkıları , formaları ve bayrakları ile gelmeleridir . Sanırım İstanbul'daki Beşiktaşlılar için o maç dönüm noktası olmuştur . Heryerde herkesin üstünde bir siyah-beyaz birşey görmek çok sevindirmişti beni .

Orta Saha
Koray Avcı :
Bana göre o boyla defans olamaz zaten daha çok ön liberodur bu şeker adam . Fenerbahçe'ye Kadıköy'de asrın golünü attıktan sonraki gol sevincini yaşamak isteyen milyonlarca Beşiktaşlı tanıyorum ben . Sessiz ve sakinliği ile , mütevaziliği ve Beşiktaşlılığı ile bu gönülde çok özel bir yeri vardır . Her Kasımpaşa maçına gittiğimde bir taraflarımı yırtarak Koraaay diye bağırmışlığım vardır . Bizden ayrıldıktan sonra gittiği takımda yenilene kadar sakalını kesmeyeceğini söyledikten sonra İnönü'de Beşiktaş'a karşı kaybettiklerinde ''Keseceğim ama olsun en azından yabancıya gitmedi'' cümlesiyle de bir kez daha kalpleri kazanmıştır ...

Orta Saha
Fabian Ernst :
Ne anlatılır ki bilmiyorum bu Üstün Alman Teknolojisi için ! Geldiği günü televizyondan tekrar seyrettim de havaalanında yüzü gülüyor , omuzlara alınmış hiç kapris yapmadan taraftarla birlikte zıplıyor ve bağırıyor , hep gülümsüyor . Bu adam sahada en az bizim kadar yoruluyor , skora isyan edilecekse bayrağı en önde o taşıyor . Sevilecek ne varsa bu adam herşeyi yapıyor ve çok şey hakediyor , çok şey hakediyor ... Fabian Ernst oley oley oley ...

Orta Saha
Federico Giunti :
Türkiye'de forma giyen ilk İtalyan oyuncu olur kendisi . İlk oynadığı maçta girer girmez golünü yazmıştır . Tayfur Havutçu ve Yasin Sülün ileride çocuklarına birşeyler anlatacaksa bunda bu adamın payı büyüktür . Yönlemek dışında birşey bilmeyen şu iki kütüğe bile biraz top yaptırmıştır . Yakışıklılığı , hem top kesip hem de oyun kurması ile gönüle girdi ve çıkmak bilmemiştir . Bir de daha çok kalsaydı , çözülmenin tahribatı bu denli fazla olmazdı tezim var ki , neyse ...

Forvet
Filip Holosko :
Gol sevinçlerine bayıldığım adam . Gol atsın da seyredeyim dediğim , iyi niyeti , Türkçe konuşmaya çalışması , şampiyonluk gününde söylediği sözleri , tipi , halleri ve herşeyiyle çok seviyorum ben bu adamı . Eksiklikleri ve kızdığım yönleri de yok değil ama bu gönülde bir numaraya yükselmesinde sanırım ortada fol yok yumurta yokken ''Ben Beşiktaş'ta oynamak istiyorum'' deyip formayı giymesidir . Tabi geldiği ilk sene bir sürü gol ve asistin de payı yok değildir ...

Forvet
Daniel Gabriel Pancu :
Bursa maçıyla merhaba demişti bizlere ve ilk maçında fileleri havalandırmıştı yanlış hatırlamıyorsam . Sonra forvetten orta sahaya ve bilimum mevkilere koşaradım ilerlerken kaleci de oldu hem de o biçim ! 17 Mayıs 2005 tarihinde üzerine gelen topu yumrukladıktan sonra tamamlamak isteyen oyuncudan önce davranarak mutlak bir golü kurtarmış ve böylece Kadıköy Panteri ünvanını almıştır . Avrupa Kupalarında Oktay Derelioğlu'dan sonra en çok gol atan oyuncu olmuş ve 9 numara karizmasıyla unutulmazlar arasına girmeyi garantilemiştir .

Santrofor
İlhan Mansız :
Pascal Nouma ruhunun kopyası , Türk yüreğimiz . Eskişehir'de doğdu Beşiktaşlı oldu diyeceğimiz . En yakışıklımız , en isyanarımız , en golücümüz ve en gol kralımız o . Hakan Şükür ne ise , İlhan o değildir . Tümer Metin ile birlikte geldi fakat o efsane olmayı tercih etti . Bir Ankaragücü maçında attığı gole sevinmeyerek staddaki ve ekran başındaki tüm siyah beyaz yüreklere fiyakalı bir çentik atıverdi . Göğsündeki Karakartal dövmesi , gol sevinçleri ve az vakitte büyük işler başarıp Japonya'ya gidişiyle İlhan Mansız gerçek bir efsane . Elbette Metin-Ali-Feyyaz dönemi başarıları kadar büyük değil ama 2003-2004 için konuşulacak ve Sergen Yalçın'ın yanına konulacak bir adam o ...

Benim ilk 11'im böyle . Bu listeye belki Sergen Yalçın , Zago , Pascal Nouma ve Matias Delgado eklenebilir . Onun dışındakiler de kardeşimizdir , ağabeyimizdir . Varsa sizlerin de bu şekil yüreğine dokunan ilk 11'i buyurun yorum bölümünde bekliyorum sizleri ...

4 yorum:

Ekrem35 dedi ki...

kalede ben de sana katılıyorum. tartışmasız (cordoba)

sağ bek sıkıntımız bildim bileli var ve toraman bu mevki için en iyisi. ayrıca yüreği ile oynaması, geçen sezonu sakat sakat bitirmesi yerini epey sağlamlaştırıyor. (i.toraman)

defans göbeği (zago) ve (ferrari)
sol bek, i. üzülmez bir fenomen oldu belki ama i. köybaşı gencecik yüreğiyle ilk11 i hakediyor. (i.köybaşı)

iki önlibero: ernst ve guinti

sol açık: son 7 yıl olmasaydı banko münch olurdu adamım ama süre kısıtlı olduğu için pancu diyelim.

sağ açık: holosko

forvet: imansız ve nouma

voodoo girl dedi ki...

şöyle listeler görünce ağlayasım geliyor =(

alper dedi ki...

holoşko değilmi o ya.:)

güzel 7 li.bunalrala çıkalım rakip 11 kişi oynasın varsın oynasın.

erbo dedi ki...

Katılırım, İlhan'ı her gördüğümde hüzünlenirim ama Sergen'siz bir en iyi 11 listesi de hep eksik oluyor sanki be...