29 Ocak 2010 Cuma

Antalya'daki Ruslar ...


Foto Ajansspor

Herhangi bir Türk evladı cennet Antalya'da ikamet edip nasıl ve neden maç seyretmeye gider sorusu tüm maç boyunca aklımda dolandı durdu . Gerçi geçen senenin ilk maçında 2-0 öne geçip de 3-2 kaybettikleri maçta anlamıştım Beşiktaş'a İstiklal Marşı ile başlayıp uzatmalara kadar sürekli küfür ettiklerinde yukarıdaki sorunun cevabını . Bugün de aynısı oldu , bir insan neden küfreder diye iki arkadaşıma sordum telefonuma Cevapsız arama geldi ! 321 milyon dolarlık ses kısma efekti de çare olmadı , o laflar geldi benim odamın içine zaten keyifsiz futbola tuz biber ekti . Tecavüzcü Coşkun amigoluğunda Nuri Alço sempatikliğinde bir tribünden Erol Taş kötülüğünde Nubar Terziyan figüranlığı ! Rus erkeklerine denk gelesiniz emi ...

Çok da kötü bulmadım ben Beşiktaş'ı . Bu kadar sorunun içinde elinden geleni yaptılar sahadakiler . Peynir ve sucuktan nasıl portakallı ördek çıkmıyorsa İbrahim Üzülmez ve Ekrem'den de dost olur tost olmaz ! İyi niyetlerinden ötürü camiada bir ödül erilecekse bu iki arkadaşı madalya manyağı yaparım ben , ancak kabiliyet töreninde sunucu bile yapmam , yapamam . Sınırlı yetenek kavramını çok kullanırım , ne yapsan olmaz , bir adım daha ilerleyemezsin . Bu güzel arkadaşlar cuk oturuyorlar bu terime , terlerine lafım yok , lafım beterliklerine . İsmail ve Rıdvanı aynı gün transfer eden zihniyetin sahada vücut bulup aynı gün sahada bu ikisini birlikte gösterse ya bizlere . Yok , bizim bekler böyleyken bu taraftar daha çok kanat akını bekler . Kanatçı Haydar Beşiktaşlıysa bununla ilgili güzel bir espri yapardı ya neyse ...

Tabata diye bir oyuncu var bu kadroda , az-çok seyretmişliğimiz var . Orta saha kalabalıklığına değil de ön tarafa koyduğunda fark yaratması muhtemel . Peki bu konudan kim bihaber ? Bazen diyorum Mustafa Denizli harbiden sıkı bir Beşiktaşlı . İstemiyor bu yönetimi , kongre sürecinde takımı yakıyor ki sonuçlar tesir etsin Pazar gününe . Yoksa neden olsun geçen seneki iki kupalı performansın bu sene yerlerde sürünmesi ? Keçi boynuzu derler eski adamlar , ağızda kötü tat bırakır ya aynı Beşiktaş işte . Pozisyon yok , estetik yok , varyasyon yok ama ne var ; mücadele . O zaman güreş seyredelim biz , arkaya geçmeye alıştık 2 puan da garanti hani !

Holosko'nun bodoslama gidip önündeki defans oyuncusuna çarpmasını ben İbrahim Üzülmez ile oda arkadaşı olmasına bağlıyorum ya da şu an atıyorum . Yoksa önümüzdeki yaz mevsiminde Güney Afrika'da oynama niyeti olan bir futbolcu bir senedir neden aynı şeyi yapsın ? Kaleci ile karşı karşıyasın sen neden hala önce sağa sonra sola altıpasa girince tekrar sağa bakıyorsun ? Sakat demeyin sakın bana hafızanızı yenileyin . Ha pardon Delgado'yu özleyenler vardı di mi aranızda , hani koskoca sezonu 4 gol 3 asistle tamamalayan 10 numara ! Nihat atacak herkes rahatlayacak işte o zaman sanırım birşeyler değişmiş olacak . Sonuç isteyen güruhun bir parçasıyım ben ve Nihat artık alınmasın istiyorum . Oyundan değil gelen eleştirilere ! Neydi ne oldu neden böyle oldu bilmiyorum . Camianın negatif elektriğinde paratoner görevine devam ediyor . 107 gol yiyen takımın teknik irektörü diyor ya hani ; Lan koşş , ne bakıyorsun koşşşş ...

Pazar gününü bekliyorum . Tüm benliğim birşeylerin değişmesi gerektiğini söylüyor , ne sahada ne kulübede ne de yönetimde bir ışık göremiyorum . Fark yaratacak kişinin ismini biliyorum ancak kongredekileri etkiler diye söyleyemiyorum ..... deeeermişimmm ... Gel be Murat Aksu gel . Sana bağladım tüm umudumu sen de umutlandırıp utandırma hayırlısı olacaksa gel . Barış Manço'nun şarkısındaki gibi Gel ... Ne olursan ol gel Florans Naytingel !

Hiç yorum yok: