11 Ocak 2010 Pazartesi

Saraçhane # 1970


Photo : James P.Blair

Yakın sayılır çocukluğumun geçtiği mahalleye Saraçhane . Vatan Caddesi'nde şimdiki Migros'un olduğu yerde büyüdüm ben , eskiden Lunapark'tı ve küçük olduğum için maalesef bana yasaktı . Topkapı Hastanesi'nin bahçesinde morgun hemen yanında yapardık maçlarımızı , ölülerin yanında yeteneklerimizi gösterirdik bir meşin yuvarlak peşinde . Adımla adam almayı öğrendik sokakla adam olmayı . Bazen Van Basten olduk bazen de Klinsman ama daima Maradona . Yarı beline kadar camdan fırlayan anneler reçelli ekmek öncesi kafamıza vura vura bizi yıkarken aklımızda yalnızca top vardı hem de çevreye en zararlısından fakat bir o kadar yararlısından ; plastik . Bombeli , yamuk , inik , şişik plastik top . İki taşın arasından geçtiği an hayatın anlamı olan , iki bacağın arasından geçince namusları sorgulatan . O zamanlar buralar hep yeşildi klişesinden çok her yer bizimdi , açıktı , geniş alandı , çocukları düşünmeyen müteahhitler henüz varolmamıştı . Joysticke değil bacaklara emir veren beyinlerin masumane karşılaşmaları ve üç korner tabiki penaltı . Şimdi özlemle anıyorsak geçmişi , sokakta gördüğümüzde çekiyorsak nefesimizi ve gidiyorsa içimiz top peşindeki çocuklarla hani ; beni de aranıza alın lan çok güçlü olmaz bizim takım yemin billahi ...

Hiç yorum yok: