Eskiden İstiklal'de yürürken doğulu ve esmer vatandaşlara , giyimi ve görünüşü görece bozuk insanlara kimlik sorulduğunu hatırlıyorum . Ki hala mevcuttur herhalde . 99 depremi zamanında da satanist muhabbeti manşetlerdeyken Galatasaray Lisesinin önünde uzun saçlarımından mütevellit vücudumun üst bölümünü göstermişliğim vardır sivil polislere . Dövme arıyorlardı bulamadılar , satanist değil berbere karşıyım dedim , verim alamadım . İnsanına güvenmeyen , masumca yürüyüş yapanlara izin vermeyen , eleştiriye tahammülsüz ve kendi vatandaşını potansiyel suçlu ilan eden iktidarların oyuncağı olan bir ülkede yaşıyoruz ; Yıldırım Demirören Yunan mı ? Ne bekliyordunuz ki acaba , elbette kimlik kontrolü ! Olmadı ikametgah senedi , 3 resim ve belki de nüfusa kayıtlı suret ! Bu ne cüret ? Hangi aklı evel kulağına eğilip ''Bu şekilde sindiririz başkanım'' dediyse çok pişman olacak . Yukarıda gördüğünüz kimlikler çoğaltılıp herkesin elinde şeref (!) tribününe doğru sallanacak . Adına tezahüratlar yapılacak , küfürlü tepkiler doğacak , belki set kapma mücadelesi yaşanacak , belki de tribün iktidarını ele almak isteyen ağır abiler olay çıkaracak , stad karışacak ... Tüm bunların fitilini ateşleyen zat-ı muhterem yine eleştiriye , tepkiye , muhalefete ve küfüre engel olamayacak ! Kimlik , kafa kağıdı , ehliyet , pasaport , paso , kurs kağıdı , sertifika ! Hepsini getiririz ama düşüncemizi ve karakterimizi de mi sorgulayacaksın bre rezil ? Bir adım gelseydin ve o gözyaşlarını biraz kullansaydın ne küfür duyacaktın ne de tepkiyi . Ama sen kaşındın şimdi seyreyle bakalım bu maçta yaşanılacak hadiseyi ...
Not : Hadise şampiyonluk kutlamalarına geliyor ! (İmza : Yıldırım Demirören)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder