5 Ekim 2009 Pazartesi

KAOS

Maç öncesi biraz alkol biraz muhabbet çokça da tedirgin bekleyiş ...
Acaba tepki ve protestoyu abartacaklar mı korkusu ...
Kutunun bu seferki politikasının ne olacak sonucu ?
Yine 2 sene önceki Manisa maçındaki gibi mi olacak ?
Yoksa herkesin katılımıyla saha içine aldırış etmeden yönetim mi hedef alınacak ?
Şahsım Yıldırım Demirören'in varlığını bu dünyaya zul olarak görür ...
Bırakın Beşiktaş başkanlık makamını nefes alması çocuklarına borç yaratmak !
Yanlışları ya da değerlerimizi yok etme girişimlerini tekrar yazacak değilim ...
Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmak Beşiktaş'ın kültürünü yıpratmak ile eşdeğer olabilir mi?
Kaç şampiyonluğa bedeldir Türkiye'nin en sevimsiz camiası olmak ?
Kati suretle karşıyım şahsı başta olmak üzere yönetime ...

Ancak zaten düşmüşüz ...
Mustafa Denizli'nin kafası Çeşme'de .
Futbolcular değil çimde ...
Ligde gol yok , kupada ikide sıfır .
Forvetler atamıyor , kaleci pespaye !
Bir de düşene ben mi vuraydım yani şimdi ...
Sevdamız ile yönetime karşı çıkmak arasında mı kalayım ?
Beşiktaş tezahüratı olsun , arada yönetime saydırılsın ...
Hatta Ne zaman Şampiyonuz diye bağırsak minvalinde hüzün dolu mesajlar verilsin ...
İstemiştim ...
Olmadı !


Önce numaralıda açıldı o malum pankart ...
Yönetim İstifa ...
Ki az bile yazılmış ... Emeklerine sağlık ...
İstiklal Marşı sırasında alkışlandı bu pankart ...
Başkanın adamları başrole soyundular sonra ...
Kavga dövüş ilk roundu görmüş olduk ...
Sonrası ise anlatılmaz yaşanır ...
Tüm stad ve kutu karşı karşıya ...
Tuhaf !

29 yaşndayım ...
6 yaşımda kapalıya ayak bastım ilk ve son defa babamla ...
Biraz büyüyünce okuldan kaçıp , haftasonlarına anlam katıp geldim ...
Numaralı , eski-yeni açık dahil evimin her tarafını yuvam bildim ...
Taraftar olarak dahil olduğum 5 şampiyonluk gördüm .
Bir baba hindiden eski uzun üçlülere , ateşini yolla banadan eşit ayrılan derbi maçlara herşeyi yaşadım ...
Numaralı hariç her tribünden kombinem odamda saklı hatıra olarak yer alır ...
Dolmabahçe'ye ayak basmak , maç öncesi oralarda dolanmak ...
Maç havasını teneffüs etmek herşeye bedeldir ...
Ancak ...
Hayatımda ilk defa soğudum ben ...
Kapalı ve İnönü Stadı dar geldi ...
Ayaklarımız koşaradım , gönüllerimiz severadım ...
Geldik yine ama nafile bu sefer ...
Maç başlamış bitmiş , Yusuf oynamış Rüştü ıslıklanmış ...
Önemi yok ...
Gol olmuş , yemişiz , Ekrem ön libero değilmiş ...
Faydası yok ...

Kardeşi kardeşe düşürenin ...
Maç öncesi numaralıdan bilet satışını durduranın ...
Tribünlere elini uzatanın ...
Bir kez olsun mabede bedava girenin ...
Beşiktaş sevgisini rant ile eşit tutanın ...
Karaborsa bilet dağıtanın ...
Karaborsadan medet umanın ...
Tetikçilik yapanın ...
Sabote etmeyin diyenin ...
Sabote edenin ...
İnsanların hür düşüncelerini yumruk ile bastıranın ...
Kavga çıkaranın ...
Yönetimle işi olanın ...

..................................................


2 kupaya vefasızlık mıdır 20 bin kişinin protestosu ?
Yoksa 6 senenin artık patlama noktasına gelen haykırması mıdır ?
Yeter Demirören demenin sabote ile ne ilgisi vardır ?
Herşeye eyvallah derse bu camia , nasıl çıkarız aydınlığa ?
Tepki göstermek isteyenle ne alıp verebiliteniz vardır ?
İstifa kurumunu dillendirmekten kim neden gücenir ?
Kutu neden hiç bir zaman yönetim istifa sesine katılmaz ?
Ya da daha doğru bir tabirle katılanı bastırır ?
İnsanın burnuna pis kokular geliyor , bunu hiç mi anlamaz ?
Bir de üstüne dalga geçer gibi vefasızlık pankartı !
Ooooo kavga , haydi bastır şiddet ölümüne ayrım ...
Kaos gol gol gol gol !

Beşiktaş tezahüratı yapmak isteyen kutuya katıldım başlarda ...
Önemli olan Beşiktaş babında ...
Takım destek alsın , yanındayız mesajını alsın ...
İlla ki yeter Demirören ...
Ancak yeni açık bile numaralıya koltukları fırlattıktan sonra ...
İlk defa numaralı altta kavga gördükten sonra ...
Kapalı üst ikinci yarı karışmaktan bıkmadıktan sonra ...
Yanımda kız arkadaşım bile sahaya bakamadıktan sonra ...
Artık hiç bir şeyin önemi kalmadı ...
Yönetimin adamları , muhalifler , her maç nemalananlar ...
Yiyin lan birbirinizi ...
Ne önemi var Beşiktaş'ın ...
Sizin cebiniz dolsun , karaborsa daha önemli ...

Allahaşkına tezahürata bakın ...
Beşiktaşım benim biricik sevgilim ...
Söyle senden başka kimim var benim ...
Seninle ağlarım seninle gülerim ...
Seni satanın ben ..... koyiimmm !!!

Yuh ... Protesto mu satıştır ?
Beşiktaşlı Beşiktaşlı'nın a.... mı koyacaktır ?
Beşiktaşlı olmayan ne çocuğudur ?
Ve bu kulüp sadece sizin kulübünüz müdür ?


Son dakikalarda hiç bir çatlak ses çıkmadan ve engellenmeden tüm stadın aynı anda yönetime tepkisini dile getirmesini kim açıklayacak peki , merak ediyorum ?
O zaman sorarlar adama bu kadar kavga neden çıktı ?
Ne oldu da kutu bile döndü , istifa diye seslendi ?
İki sene önceki Sivas maçı gibi , kimse kimseye karışmadan ...
Tüm tribünler hep bir ağızdan ...
Eeee peki ne değişti ki ?

Çarşı kavramı dün itibariyle içi boşaltılmış bir av hayvanı misali medyanın şöminesi önünde cansız yatmakta ...
Üstünde çok sevdiğimiz şarap değil şampanya içilmekte ...
Kurucularından Karagümrüklülere , bedava bilet peşinde koşandan tetikçilere herkesin payı var bu illette ...
Hiç bir şey eski saflığında olmayacak artık ...
Masumane desibeller , yaratıcılık kıvılcımları ya da koşulsuz destek - sevgi kalmadı ...
Kardeş kardeşe ilk tokatı attı ...
Bundan sornası iflah olmaz ...
Beşiktaş bu yarayı asla unutamaz ...

Ve bir adam bu olanları ağzında sigarası , koltuk değiştirmeli totem zorlaması ve tüm pişkinliğiyle seyretmekte ...
Eşi ise yönetim istifa seslerine alkış ile eşlik etmekte ...
Heyt be Beşiktaş'a bak , kimlerin ellerinde ...

1 yorum:

Deke dedi ki...

Kardeşi kardeşe düşürenin ...
Maç öncesi numaralıdan bilet satışını durduranın ...
Tribünlere elini uzatanın ...
Bir kez olsun mabede bedava girenin ...
Beşiktaş sevgisini rant ile eşit tutanın ...
Karaborsa bilet dağıtanın ...
Karaborsadan medet umanın ...
Tetikçilik yapanın ...
Sabote etmeyin diyenin ...
Sabote edenin ...
İnsanların hür düşüncelerini yumruk ile bastıranın ...
Kavga çıkaranın ...
Yönetimle işi olanın ...

Eline, yuregine saglik.