Geçen hafta karalamıştık bir şeyler meşale organizasyonu ile ilgili . Maksat sakıncalara dikkat çekmekti naçizane ve uyarıydı belki de . Haklı çıkmak asla istenmemişti , farz-ı misal o günkü olaylar gibi . Olmadı . O gün olaylara karşı suratımız nasıl ekşimişse , sağolsun yazdıklarımıza değinmiş birileri . Eyvallah ! Kendi adıma en gazlı biberi de gözlerimden yaşların geldiği bombayı da yedim . Sağolsun polis amcalar cop ve tazyikli suda es geçtiler beni . Maç başladıktan sonra girerken stada ayaklarım geri geri gidiyordu . Ne Bobo golleri kaçırırken ne de o çok güzel çalımı atarken Serdar Özkan gibi hissettim kendimi . Ben dışarıda çimenlerin üzerinde kalmıştım hala . Bedenim seviniyordu 1-0 'a ve galibiyetli 3 puana . Ruhum biçare . Şimdi uzun uzun polisi ve toplu halde yapılan organizasyonlar hakkında yazılanları okuyorum . Orantısız güç en çok duyduğum kelime . Bir de çevik kuvvet . Çevik demişken , gözlerimin önünden geçiyor Dolmabahçe , harap . Yattığım çimenliğin üzerinden bakıyor Atatürk , ağaçlı yolun en güzel adamı o . Utanıyorum benim vergimle beni koruyanların bu halde olmasından . Zeki , çevik ve ahlaklı kimse yok aralarında . Çevik kuvvet var , sporcu var hani kendini karate kid sanan uçan tekmeli dallama . Dumanlı bir gün oldu , apaçık ve tertemiz sevgimizi göstermek isterken . Şimdi artık koskoca sağduyuların , büyük büyük sabırları yanyana getirmek zamanı . Biraz bekleyelim , duman içimize işledi sanırım . Herşey flu şu an . Elbet konuşmanın ve tepkinin zamanı gelecektir .
6 Nisan 2009 Pazartesi
Tek Meş(g)ale Beşiktaş # 4
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder