3 Şubat 2010 Çarşamba

Şimdi Beşiktaş Zamanı

Beşiktaş'a veda ...
Beşiktaş'tan istifa etme ...
Maça gelmeme , takımı takip etmeme ...
O formayı giymeme ...
Nasıl birşey olabilir ?
Ne anlama gelir hiç anlayamıyorum ...
Beşiktaş nasıl bir kavramdır ki ondan kopabilirsin ?
Beşiktaş hayatının ne kadarını kaplar ki ...
Çıkarıp atabilirsin ?
Nasıl yokmuş gibi davranabilirsin ?
Sonuçta Beşiktaş ne ailendir ne de arkadaşın ...
Ne elle tutulur ne de satın alınır ...
Sadece bir takım , 100 küsür yıllık bir camia ...
Rengi siyah beyaz , biraz da değerleri olan ...
Beşiktaş işte ...
Ama yok öyle !
Olmaz bıraktım demekle !

Herkesin Beşiktaş'ı farklı ...
Demirören'inki ve benimki arasındaki kalın nüans ...
Hani beklemiyor değiliz bir rönesans !
Onun Beşiktaş'ı bilmiyorum nasıl ama ...
Ben kendi Beşiktaş'ımı biliyorum ...
Ve söylüyorum ...
Benim Beşiktaş'ım ...
Her halükarda , yağmurda , çamurda ...
Tipide , depremde , selde ...
Hakemle , hakemsiz , seyircili , mücadeleli ...
Kazanmak için oynar ...
Güneşli bir havada bile çamurlu formalar görmeliyim ...
Krampona kafa uzatacak cesur yüreklileri seyretmeliyim ...
Bahanelerin arkasına sığınmadan ...
Hakemin niyeti sorgulanmadan ...
Her branşta ve siyah beyaz formanın üstündeki armayla ...
Beşiktaş 100 yıllık tarihine layık ...
Akli ve öncü davranmalı , hileye başvurmadan ...
Spor yapmalı !

Yönetici denilen şahsiyetler kendine rant sağlamamalı ...
Formanın içinde Tufan veya Nalga olmamalı ...
Beşiktaş ismi kullanılıp ...
Mafyamatik adamlar yurt dışına çıkmamalı ...
Başka kulüplerin kasasında esrarengiz paralar varolmamalı ...
Başkanı sözünü yememeli , kafasına göre beyanat vermemeli ...
Diye uzar gider ;
Ki her rengin taraf olanı aynı şeyleri ister ...
Klişeden hallice veleddalin amin !
Bunlar idealizme göz kırpan cümleler ...
Peki bu ve bunun gibi şeyler olmaz ise ...
Sevdamızın beyaz rengi karaya çalıyor ise ...
Ne yapmalı !
Moğollar'a selam ; Bişey Yapmalı !
O bişey kombine ve ürün satın almama ...
İzlememe veya ilgilenmeme ile yüzleşir .
Dayanan , cesareti olan bırakır vazgeçer kalan sağlar bizimdir ...
Peki herşey bu kadar basit midir ?

Beşiktaş zor durumda ...
Bir kendini bilmez kendi Beşiktaş'ını bizlere dayatmakta ...
Benim Beşiktaş'ım yara almakta ve gelecek karanlıkta ...
Vazgeçmek kolay olanı ...
15. dakikada çekip gitmek bir tercih ise ...
Eyvallah uyarız ...
Maç boyu yeteeeer diye bağırmak bir çözüme ulaştıracaksa ...
Eyvallah yaparız ...
Ancak her ne olursa olsun Beşiktaş'tan vazgeçmeyiz ...
Kendi adım çok güzel diye söylüyorum ...
Vazgeçmem ...
Vazgeçemem ...
Bir anda nasıl tüm alışkanlıklarımı bir kenara bırakamadıysam ...
Bir anda nasıl artık bitmiş bir ilişkiden çıkamadıysam ...
Bir anda nasıl bu şehri terkedip gidemiyorsam ...
Beşiktaş'ı da aynı şekilde bırakamam !
Ne cesaretim var kopup gitmeye ...
Ne de kalıp bu başkan ve türevleriyle yüzleşmeye ...
Kendi Beşiktaş'ını bizi empoze etmeye çalışan ...
Bir zavallıya kayıtsız kalmayacağım gibi ...
Kendi Beşiktaş'mın varolma mücadelesinden de bıkmayacağım ...
15. dakikada gidenler gider , belki ben de katılırım ...
Lakin ben kalmaya niyetliyim ...
Yine de iyi niyetliyim ...
Bir umuttur fark yaratanın yaradılışına uygun davranması ...
Kapalı tribün bağımın son bağlantısı ...
Gidenlere saygı duyacağım , kalanlarla birlikte bağıracağım ...
En çok yeteeeer diyen ben olacağım ...
Sahadaki siyah beyaz formalar ...
Herşeye bedel ...
Demirören 3 yıl boyunca daha kötüsünü bile gösterse ...
Bahsedecek değerimiz kalmasa ...
Övünülecek taraftar olmasa ...
Ne fayda !
Beşiktaş deyince akan sular duruyorsa ...
Aynen devam savaşmaya ...
Benim silahım dilim , yazdığım cümlem , söylemim ...
Ulaşabiliyorsam birilerine buradan , yeter ...
Tribündeki rolüm gibi burada da önemliyim ...
Tek başıma yapamayacağım isyanı ...
Buradan tüm dünyaya haber veririm ...
Kimisi yazı yazar isyanını belli eder ...
Kimisi 15. dakika çıkar tarafını belli eder ...
Kimisi kalır yeteeeer der , herşeye değer ...
Kimisi başkan adayı olur kongreye gider ...
Kimisi tribüne gelmez içi içini yer ...
Kimisi forma almaz oh canıma değsin der ...
Bu böyle gider ...
Herkesin Beşiktaş'ı kendine ...

Ne semtte oturuyorum ...
Ne sete çıkmışlığım var ...
Ne çArşıyım ne de kutuya geçmişliğim var ...
Basitim , normal bir taraftarım ...
Ben Beşiktaşlıyım ...
Yetmez mi ?
Yeter ...
Yıldırım Demirören ...
Yeteeeeeerrr ...

Hiç yorum yok: