23 Mart 2009 Pazartesi

Sensible Soccer


Aspirilla , Brolin , Romario , Laudrup ... Elimde Python joy-stickim sağ direği hizalıyorum , şandel vuruyorum gol ! Oraya gelip de gol olmaması imkansız zaten . Real Madrid 'im ben . Çalım aynı , hareketler sabit . Grafikler allahlık . Alıyorum dünyanın en iyi 20 tane takımını , kafama göre bir lig oluşturuyorum . Daha Şampiyonlar Ligi piyasada yok . Sonuç öğrenme oynuyorum , maçıma sıra geldiğinde ekranın altını kapatarak , tuşa basıp sonucun çıkacağı anı heyecanla bekleyerek . Arkadaşlarım yanımdaysa tribün oluşturmak Allahın emri . Herkesin tuttuğu kendine . Ne muhabbet ama ; baldan tatlı değil en tatlısı . Sanırım 15 seneyi geçemiyordu teknik direktörlük kariyeri . Menejerlik oyunu ve sınırlı bütçe ile hem oyuncu hem teknik direktör oluyordum . Adamlar ufacık benim gibi hiç büyümediler zaten . Sonraki senelerde zenci oyuncuları siyah görmek heyecanlandırmıştı varın gerisini siz düşünün . Tek oyun tek zevk . 90 'lı yılların başı ve Sensible Soccer 'dan sonra vefa duygusu ile hiç bir futbol oyununu oynamayan kişilik bu satırların sahibi . Çok özledim be ...

2 yorum:

1903 dedi ki...

Aynen. Vahap Beyaz'a benzer tezahüratlar... Kırılan joystickler. Hey gidi günler hey. 96-97 BJK kadrosu efsanedir. Amokachi baba çaprazdan ölümüne yerleştirir Fener'e Cimbom'a:)

Tunç Bozacılar dedi ki...

o tezahüratları nasıl unuturum ... ahahahaha ... rüzgar sesis gibi....