25 Şubat 2009 Çarşamba

Sarı Fırtına ...






















Gözümün önünde canlandı senin ölüm haberinin tüm Türkiye'ye yayılması . Henüz 5-6 yaşımdayım . Ağlamak ne kelimeydi yeni öğrenmiştim . Ablamın sadece senin yüzünden Beşiktaşlı oluşu da şu an hafızamda ... Psv maçında Van Breukelen 'ın topu çaresiz seyretmesi de ... Çubukluydu üzerinde yanlışım varsa düzelt ... Ceza sahasının dışından bazukalı şandel derdi babam . Sarı Fırtınamdın sen , mahalle aralarında top peşinde sendik biz , Rıdvanlara Tanjulara inat ... Ya da aynı renge gönül vermişlerin Feyyaz'ına Ali'sine karşı ... Orduspor kalecisinin degaj yapacağı sırada topu kafanla aldığı anı hatırladım birden şimdi . Sanırım 5-1 di maç ve zekaya ihtiyacı yoktu skorun ... Vanspor'a giderken yüzündeki isyanı anımsadım ... Futbolun sonbaharı bile yakışmıştı yüzüne ... Bir şampiyonluk maçı sırasında Ali ile sarılmış hakemin son düdüğünü beklediğini bilirim ... Röportaj veriyordun o zamanlar silah yerine kullanılmayan bir mikrofona ... Fuleli koşu yapmak hiç bir futbolcunun harcı değildi senden sonra ya da uzun saç bırakmak ... Gordon'un seni taraftarın zoruyla ilk 11'de oynattığını gördük ve hiç bir zaman senin dışında kimse ile özdeşleşmez olan forma numaran 11'i ... Sadece Metin - Ali - Feyyaz 'ın arasında değil o zamanlar Türkiye 'nin en yakışıklı futbolcusu olduğunu biliriz biz ... 4-0 'lık Malatya maçını da hatırlarım , 2 güzel golünü de , bir de Kosice'ye aynı tarifeni ... Taksici ile hikayelerini dinledik küçükken bir de Optik ile olanları ... İdmana götürmüştü babam hayal meyal aklmda ... Samet , Rıza ve bir sürü bıyıklı oyuncu hatırlıyorum ... Ve sen uzun boylu adam ... Sen hayatımın futbol adamı ... Fırtınanın en güzeli , sarıların en fırtınası ... Metin Tekin ... Adın soyadın gibi keyifli & kafiyeli adam ... O formaya hizmet ettiğin için , o zamanlar bana o formayı sevdirdiğin için ... Çok seviyoruz seni ... Hatta özne benim küçüklüğümün kahramanı , çok seviyorum seni ...

Hiç yorum yok: