29 Ağustos 2009 Cumartesi

Beşiktaşım Sezonu Açtı

Önce Zeytinburnu Olivium karşısına uğranılır ...
Yeni sezon çakma pençeli forma alınır ...
Daha sonra iftar tenhalığında yola çıkılır ...
Stada yaklaşık 20 dakikada ulaşılır ...
Buraya kadar hep hızlı kalp atışı ...
Nabzın tık tık etmesi ...
Öyle güzel birşey ki sevdiğine kavuşmak ...
Aylar süren hasreti dindirmek ...
Dolmabahçe'nin Beşiktaş kokan havasını solumak ...
Siyah beyaz sevdalılarla göz göze gelmek ...
Aynı heyecanı onların hallerinden anlamak ...
Büfe civarında , Kartal Yuvası önünde bekleyenler ...
Bir ana önce içeri girmek isteyenler ...
Seyyar kokulara kanmış dört köftenin peşine düşenler ...
Cüzdanından kombinesini & biletini arayanlar ...
Elinden tuttuğu çocuğunu çekiştirip duranlar ...
Ne güzel her yer siyah beyaz ...
İçte bir umut ... Yeni sezon başlıyor ulan ...

Önümde turnikeden giren bir abi bağırdı :
Özlemişim beeee ...
Doğru söze ne denir ; eyvallah ...
Koca koca bayraklar kapalıda ...
Tezahüratlar ve bağırtılar ...
Geçen seneden uğurlu olan değişmeden aynen ...
Şampiyoooooooooooon , olacağız Beşiktaşım bu seneeee ...
Çıkıyorlar sahaya bizimkiler ...
Nihat Kahveci çağırılır diye bekliyorum ...
Fırsat olmuyor ...
Belki de maç öncesi gönlü alınmıştır ...
Yetişemedim ...
Santrayla omuz omuzaaaa omuzaaaaaaa ...

Bu sezon önümüzde ilk güzel çalımı atan farklı biri ...
İbrahim Kaş ...
Gerçi ilk küfürü yiyen de o ;
Kaş'ını s.....yim lan !
İsmail'in ürkekliği ile yeteneği çarpışıyor ...
İlk yarı yeteneği galip ikinci yarı ürkekliği ...
Kapalı önünde kanat oynamak zordur tabi ...
Nihat Kahveci bir tane atsa rahatlayacak demiştim ...
Ne biz ne de o , tek baş rol direkler ...
Ferrari'ye bayıldım ...
Fabian gibi , her yerde , havada gökte ...
İlk müdahele son anda kesme ...
Helal be !
Mehmet Demirkol''u hatırladım hafif gülümseyerek ...
Maç yazısında bahsetmezse namerttir !
Serdar Özkan hep çalışkan ...
Aferin demek lazım ...
Ama bizim çocuğumuz ya hep esirgemekteyiz ...
Değişik birşeyler yapması lazım ...
Örneğin saçını keserse küfürler azalacak !
Ben her yere dalmasını , bozmasını , didişmesini sevdim ...
Holosko günün kaybedeni ...
Ne çok sevdiğimi bilmeyen yok ...
Civarımdaki küfürlere kulak tıkadım ...
İnşallah o da öyle yapmıştır ...
Ancak aklı başka yerdeydi , bu kesin ...
Mustafa Denizli nasıl oyundan almadı anlamıyorum ...
Diyeceğim ama Fabian'ı aldığı an o kafayı anladım !
O kafa karışık kafa !
Basmadık yer bırakmadı sahada ...
Sanırım alkışlatmak istedi hocası .
Alkışlandı da önce kendisi yuhalandıktan sonra ...
Son dakikalarda Ekrem vurdu direğe ...
Ben de elimi hemen arkadaki koltuğa ...
Yine olmadı ! Olan elime oldu ...

Bu araların modası sahaya dalmak ...
Dalmak ile kafiyeli olsun , kimse o herif tam bir dallama ...
Ağzımı o esnada bozduğumdan şimdi bitti küfürüm ...
Çok matah birşey yaptığını zannetiğinden ....
Sevgi gösterisinde bulunulacağını sandı ...
Ancak kapalı gereken cevabı hemen yapıştırdı ;
Sahaya girenin anasını s....yim ...
Bir insan sahaya girip ...
Koşa koşa Uğur İnceman'a neden sarılır ?
Tez konusu olur ...
Oyun soğudu , baskı azaldı , rakip rahatladı ...
Rambo bıçağı girsin bir tarafına lan !

Gaziantep ne oynadı ben anlamadım ...
Biraz Olcan'ı beğendim ...
O kadar ... Beş ciğerle oynadı ...
Gitti geldi yorulmadı ...
Takım olarak oyunu çirkinleştirmediler ...
Ağırdan alıp sinir bozmadılar ...
İşte birşeyler yapmaya çalıştılar ...
Skor onlar için memnuniyet verici ...
15 milyon euro aldılar Demirören'den ...
Şaka gibi !
Kaliteli bir Brezilayalı yoldadır ...
Şimdiden söyliyeyim ...

Yaratıcı oyuncu eksikliği apaçık ortada ...
Tabata ilaç mı bu derde , bilemeyiz ...
Holosko , Bobo , Nobre ve Nihat hep böyle olamayacaklar ...
Olmalılar da zaten ...
Pozisyon vermemek çok hoşuma gitti ...
Defans sağlamdan da öte ...
İlerisi için ilersini beklemek gerekiyor ...
Milli maç arası yarayacaktır ...

Maçtan aklımda kalan ve gecenin en başarılısı ...
En iyisi , en göze hitap edeni ve beni şaşırtan adamını ...
Sona bıraktım ...
Özel paragraf ayırdım ...
Deniz Çoban ...
Evet evet maçın hakemi ...
Hem de bir Beşiktaş maçının hakemi ...
Standartlar üstü ...
Hiç ön plana çıkmadan , kora kor mücadeleye izin veren ...
İnanmadığını devam ettiren , gerektiğinde kartına başvuran ...
7 dakika uzatma oynatan ...
Geçen seneki Bursa maçı fiyaskosunu unutturan ...
Herşeyiyle ben hakemim , olaya hakimim dedirten ...
Penaltı için bile belalı tezahürat hemen unutuldu ...
Helal olsundan hallice aferinden yeterince ...
Ben çok beğendim hatta şaşkınlığımı yanımdakilerle paylaştım ...
Memnun olmayan yoktu ...
Deniz Çoban çok güzel bir maç yönetti ...
Hatta ilk defa İnönü'de bir maçta hakemin hatrı sorulmadı ...
Vallahi bravo ...
İnşallah devamını getirir ...

Beşiktaş gol atamadı ...
Bir umutla 100 dakika bekledik .. Olmadı ..
Yorgun argın döndüm eve ...
Boğazda hafif bir tahribat sözkonusu ...
Üzerimde ağırlık ...
Olsun ...
Herşeye değer ...
Çünkü bugün Beşiktaşım sezonu açtı ...

3 yorum:

The Eagle Abroad dedi ki...

Biz gurbette, is yerinde 10 santime 10 santim bir ekranda maci izlemeye calisirken tuylerimiz diken diken oluyorsa, stada senin gibi gidebilmek imkani olsa herhalde kalpten gideriz diye dusunuyorum.

ellerine saglik, seninle maca gitmis gibi hissettim kendimi...

Adsız dedi ki...

Galatasaray'a yenildiğimiz an Del Bosque sezonuna geri dönüş yapacağız. Tabata değil tabakta verseler alamayız şampiyonluğu ve dahi ikinciliği, zira puan kaybetmeyecek gs-fb ikilisi.

dünya derbisini seyrederiz artık şampiyonluk düğümünü çözmek için.

iki maçta bu duruma düşmek üzücü, üstelik fena da oynamadık dün gece.

Adsız dedi ki...

unutmadan, diyarbakır tarifesinden ceza almamızı istiyor bazıları, ama fenere verilen ceza 15bin tldir rambo girdi diye unutulmasın. bu konunun takipçisi olacağım eğer seyircisiz ceza gelirse anasına avradına söveceğim buradan pfdk'nın...

ananızı avradınızı sevin, küfür ettirmeyin...