2 Aralık 2009 Çarşamba

Bu Ne Biçim Hikaye Böyle ...


Dün gibi aklımda 31 Mayıs ! Ne sevinmiştik ama . Semt boydan boya siyah beyaz ve bira şişesi . Bağıranlar , çağıranlar ve şampiyonluğu kutlayanlar . Çıktık göklerdedir diye İstiklal'e , İstiklal İstiklal olalı böyle güzel bir bayrak az görmüştür bu böyle biline . Her yer siyah beyaz ! Kalabalık , eğlence , kupa , şampiyonluk herşey ama herşey güzel . Allah alacaksa canımı böyle günlerin birinde alsın ; ki güle güle gideyim bu dünyadan ötekine . Ancak durmuyor insan , durmuyor zaman , yarışmanın olduğu her yerde beklemiyor rakipler senin rahatladığın kadar . Farz-ı misal Aziz Yıldırım ; ki kendisi büyük başkan sıfatı ile bilinir ancak çoğu kimse çocuğuna Fenerbahçe sevdasını aşılamak isteyen bir babanın 55 liralık ikilemini unutabilir ! Aziz Başkan Beşiktaş forması giymiş adamı aldı , takıma koydu , kafasına şapkayı taktı ve sezona 1-0 önde başladı . Koskoca bir camiaya ezik demenin bedeli şampiyonluğun yeterince manşetlere çıkamaması olarak kaldı . Yani bizim başkan (!) yaptı yine yapacağını . Nihat hamlesi belki günü kurtarmak içindi ancak Beşiktaş'ın şampiyonluğunu göklere ulaştıramadı . Üstüne bir de Kara Temmuz , senin adın katil olsun Temmuz ! Tüm gülen yüzler tekrar somurtmayı hatırladı . ''Gel bu sene son verelim dertlere'' ibaresi yılbaşını bile bekleyemedi . Bir de üstüne süper kupa mağlubiyeti , İBB beraberliği , bolca deplasman , seyircisiz maç , 6 haftada 1 galibiyet , yönetim yanlışları , taraftar bölünmesi , Tabata parası , havaalanı baskını , tribün kavgası , ceza alanlar , Avrupa'da yine aynı senaryolar derken sinirler yükseldi . Uzun yıllardan sonra ilk defa bir Beşiktaş başkanına tribünlerden koro halinde küfürler edildi . Tavşansever hocaya takım neden oynamıyor sitemleri söylendi . Kaos , bölünme , çatışma , akıl tutulması ne ise 4 aylık süreçte tam karşılığına Beşiktaş denk geldi . Bir sezon böylece heba edildi .... derkeeen ! Herşey değişti üstüste galibiyetler , uzay takımlarının sürekli mağlubiyetleri vesaire , uçan daire ! Peki ne değişti de şimdi camiada huzur hakim ? Ne oldu da futbol takımı şampiyonluk şarkılarını tekrardan ezberlemeye çalışıyor ? Cevap belirsiz ancak küçük yaşlarda Cine 5'teki kırmızı noktalı filmi bozuk ekrandan çözmeye çalışan çocuklar gibi davranalım , flu noktaları birleştirmeye çalışalım ...


Not : Bu fotoya baktıkça benim mi aklıma kötü şeyler geliyor yoksa Ernst bu işi alışkanlık haline mi getirdi ?

Öncelikle takım savunmasından bahsetmek gerekecek . Önceki cümlede özne bulun deseler gizli değil apaçık iki özne ; Ferrari ve Sivok beyefendiler ! Mehmet Demirkol'un Porsche sahibiymiş gibi davranıp İtalyan savunmacıya sol şeritte yol vermemesi ; kalemine ve aklına güvendiğimiz bu abimizi şimdilerde şaşırtmıştır bana göre . Zira geldiğinden beri bu gözlerin gördüğü en başarılı defans oyuncusu budur deyişimizin bir anlamı olmalı . Geneo'da üçlü savunma kurgusundan gelen burada dörtlüde sırıtmadan hiç patinaj çekmeyen Matteo Ferrari şaka gibi bir performansla Gökhan Zan'ın yokluğunu asla aratmadı (Puhhahahahahahaha) . Geriden oyun kuruluyor muydu diye birbirimize baktığımız anlarda kulakları çınlayan bir kişi vardı , o da GS Bonus reklamlarındaki dans eden adamdı ! Ferrari sadece takım savunmasına değil yanındaki adama da yaradı . Sivok tekrardan Çek Milli Takımına çağrıldı . Daha az kart alıp daha az meşhurlaşan dalışlarını yaptı . Sonrasında ise sahaya Alman teknolojisi damgasını vurdu . İlk başlarda tavşanseverin oyuncu rotasyonuna ve yabancı kotasyonuna takılan Fink , abisi Ernst ile birlikte ön liberoda mücadele , pres , top çalma , cirit atma , halilop çevirme kelimelerine anlam kattılar . Yorulmadılar ve dalgalanıp da durulmadılar . Bizleri ihlebedih , apşılasa ve vundebah diye bağırttılar . Bu dört kişi dört dörtlük oynayınca , onların peşine Ekrem , Bobo , İsmail , Rüştü ve İbrahim de takılınca haydi kızlar diskoya ! Bobo merkez üssü 7,6 ölçekli santrofor , İsmail Kanatçı Haydar'a benzer bindirmeleri ile Ankaragücü'ne kor , Ekrem heryerde mücadele daima efor ve Rüştü ile İbrahim Üzülmez kaç yaşında gel bir sor ! Belki çok gol atamadılar , belki göze hoş gelen varyetelere başvurmadılar ve belki de bir-iki saç teli daha beyazlattılar ancak paranoyaklaşıp gelenekselleşen bir Fenerbahçe iç saha maçını kazanıp , Avrupa'nın en az gol yiyen takımı olup , Manhester United'ı United'ta yenmeyi başardılar (Sparta Prag'ı Sparta'da yeneceğiz diyen Ümit Özat'a selamlarımla) . Tavşanseverimiz 7. haftada ben demiştim diyor , kendine güveniyor ve şu an sanırım kıs kıs gülüyor . Ben en fazla kıs kıs kıs diye köpek çağırıyorum ya da arkadaşıma tutturuyorum ! Vallahi ters manyel bu sitenin ismi ben yana yattım bravo Mustafa Denizli !

Beşiktaşlı isek biz ; sadece saha içinde meydana gelen olaylarla yetinemeyiz , illa ki masa başında da bir şeyler olmuştur diye düşünmeliyiz . Başarısızlıkta hakemlere ve federasyona çatan ben , neden es geçeyim medyayı , yönetimi ve başkanı allasen ! Sözün özü bu başarı sadece saha içi dinamikleri ile kebapvari açıklanamaz . Medya , hakemler ve yönetimin de etkisi Büyük İskenderdir . Nasıl ki s.ktir ol git diyenin o çemçük ağzı ile üstündeki siyah beyaz atkıyı yakıştıramıyorsam , başkanlık koltuğuna ve o başkanlık koltuğunda otururken yaptıklarını da başkana yakıştıramıyorum . Yıldırım Demirören'in Wolfsburg maçında şeref tribünündeki ''Oraya gelirim ebenizi öperim'' devinimleri hayırlara vesile oldu bana göre . Bir uğursuzluk söz konusuydu , uzaklaştı , artık otlar yeşerdi ve o günden beri de şükür ki kurumadı ! Bakınız aklınıza yazınız ;

Manchester United : 0 - Beşiktaş : 1
Sivasspor : 0 - Beşiktaş : 1
Beşiktaş : 3 - Fenerbahçe : 0
Trabzonspor : 0 - Beşiktaş : 2


Gol yememiş Beşiktaş . Ne güzel ! Şimdi ''Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli'' desem başkana beni de yasaklatır mı sevdiceğimden ? Acaba sürer mi beni de staddan tribünden ? Neyse başkandır ne yapsa yeridir , eyvallah diyelim . Ancak bilmeden yaptığı iyiliği unutmayalım ve stad müdürüne buradan seslenelim ; Almaaaa başkanı tribüne almaaaaa başkanı tribüne almaaa ...


Medya ! Renkli kardeşleri ilk iki yapan , total futbol ile Alman disiplinini birleştiren , topal futbol ile alman gereken 3 puanı süzemeyen , uzay takımları yaratan , yaradandan ötürü yaradana kurban saydırdığımız medya . Altı üste saldırtan , yedek kulübesine tükürten , olay çıksın diye bekleyen , her konuda tiraj beklentisinin üstüne tüy diken medya . Belki futbolcuları hırslandırdılar , belki de tavşanseveri . Dünya derbisi diye uydurdukları şeyden bir adım ötesini göremediler . Hala da o günde kaldılar . Ve sonunda ; geldikçe üzerine kırk yıldır günde bir paket sigara içen Beşiktaş'ın , balgam olup atıldılar bünyeden apansızın ! Layık oldukları yerde , yerdeler . Hiç kalkamadılar zaten paçavradan halliceler !

Mehmet Topuz kerbelasından sonra Beşiktaş ve Beşiktaşlı'nın yüzü hiç bu kadar gülememişti . Facebook ve Youtube eski video görüntüleriyle çalkalanıyor . Erman Toroğlu başta olmak üzere tüm skor yazarları ile her platformda dalga geçiliyor . Ne mutlu Beşiktaşlıyım diyene bu günlerde . Ancak tavşansever , başkan ve medya hep böyle olmaz . İlla ki varoluş sebeplerini farklı futbolcu rotasyonlarıyla , stadda şov yapmalarıyla ve iftira atmalarıyla sırasıyla göstereceklerdir . Bizim taraftar olarak (izleyici - seyreden) yapabileceklerimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile sınırlı ! Birleşmek , dayanıklı olmak ve sevdiceği desteklemekten başka yapacağımız tek şey nefes almak . Ne şampiyon olduk ne de küme düştük . Ne ilk 6 haftaki Beşiktaş'ız ne de son 8 haftadaki Beşiktaş . Sadece dualarımızla , tezahüratlarımızla ve belki de biraz arkadan itmemizle bu takım aynı çizgide devam edecek . Protestolar bir süre kesilir kesilmesine de bundan ''Başarı geldi tepkiler unutuldu'' yargısı çıkaranların Allahından Kork çıkartmaları yapışsın arabalarına ansızın ! Son cümlem ve cümle alem Yeter Yıldırım Demirören'dir ve Ömer Güvenç ağabey bizleri bir grup bilmem ne diye nitelendirdikçe sen ve senin gibiler asla bir adım daha öteye gidemeyecektir .

Not : Ters Manyel sitesinden alıntıdır , alınmayın , alınırım !

2 yorum:

Pamukk dedi ki...

maşallah nazar değmesinn

MaX CadY dedi ki...

Yusuf ta "Noluyo arkadaşım aile var burda" der gibi bi hareket yapmış :).