12 Nisan 2011 Salı

Taksim'den Aşşşağaaa Kasımpaşa...



* Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim; ''Bir takımda eğer Ersen Martin oynuyorsa o takımdan hayır gelmez!''

* İkinci yarı bizlere devamlı küfür dinleten sevgili Lig Tv yöneticileri; Panoramik stüdyo dolayısıyla takdir ettiğiniz Kasımpaşa başkanını uyarmışsınızdır inşallah. Şansal ve arkadaşlarına yemek ısmarlayan başkan önümüzdeki sene Bank Asya'da önlemini alır artık.

* Ricardo Quaresma bekletti 40 küsür maç bizi, son haftalarda yine umut dolduruyor önümüzdeki sezon için içimizi...

* Karşı tribün bomboşken nasıl bir marka değeri yükselir, devamlı küfür girerken evimize nasıl bir kalite olabilir?

* Bir hakem anlamalı, tanımalı, bilmeli ki; Simao Sabrosa oradan topu auta atmaz. Korner oğlum o korner!

* Necip Uysal'ın ruhu ile Manuel Fernandaz'in ruhsuzluğu arasındaki fark; Mert Nobre'nin her hangi bir takımda forvet arkası oynama ihtimali kadar uzak!

* Tayfur Havutçu ve üstündeki trençkotu nedense Müfettiş Gadget'i hatırlattı bana...

* 4-4-2 sisteminde iki ön liberonun topu yönlendirme yeteneği yüksek olmaz ise kanatlardaki Q7 ve Simao'nun topu alıp oyun kurma hamlelerine bakıyor takım. Mert Nobre yerine olsaydı Fernandez, daha erken kopardı maç. İlk yarı bu iş biterdi.

* U17 takımı şampiyon olmuş, helal gençler...

* Q7, Necip, Toraman ve Cenk'i ayrı bir yere koyuyorum dün akşam için.

* Kasımpaşa kombinem vardı geçen sene. Tahminen 11 ya da 12 maçlarına gitmişimdir. Fenerbahçe maçında herşey güllük gülistanlıktı, ne bir küfür ne de Fenerbahçe'ye karşı kötü bir tezahürat. Alkışlarla gelip alkışlarla gittiler. Karagümrük-Kasımpaşa muhabbetinden olsa gerek Beşiktaş'a geçen sene de böyle küfür&kafir vardı, bu sene de. 15 yaş ortalamalı çocuklardan oluşan bir tribün profilinden de başka şey beklenmiyor maalesef...

* Kasımpaşalı Erdi Galatasaraylı Yekta'ya amma çok benziyor ha!

* Kasımpaşa tribününe girenleri şöyle bir yazı karşılar; ''Apaçiler''...

* Yekta Kurtuluş ve Yılmaz Vural bu takımın ruhuydu, ruh gitti yapı paydos!

* Stada kazma vurulunca (Ki neden büyük makineler falan varken kazma vurulur o da apayrı bir konudur) maçlarımızı Kasımpaşa Stadı'nda oynama fikri dün gece itibariyle bana göre son buldu.

* Etrafı silip süpürecek, derleyip toparlayacak Ronaldo gibi bir defans, iki hızlı kanat beki, bir de gol vuruşu olan fiyakalı bir santrofor ile önümüzdeki sene 34'te 34 yaparız. Olmadı 17'de 17, o da olmadı kupayı alırız, bir sonraki senenin takımını yapıyoruz deriz, yetmezse stadı yıkıyoruz deriz, borçları falan hep karambole getiririz!

* Dünkü maça gitseydim eğer maç çıkışı Canım Ciğerim'e uğramadan eve dönmezdim!

* İsmail Köybaşı'nın oyunu zorlaştırma çabasına deli oluyorum. Olmayacak şekilde topu uzaklaştırmasına, çalım yapılmayacak yerde yapmasına ve hala bir türlü güçlü olamamasına sinir oluyorum. Basit, sakin ve kontrollü oynasa herşey çok güzel olacak esasında...

* Guti gidecek mi, gidecekse para kazandıracak mı, para kazandıracaksa Demirören'in çocuklarına ne kadarı kalacak? Bu soruların cevabını istiyorum!

* Gücüne güç katmaya geleceğiz, formanda ter olmaya geleceğiz. Beşiktaş seninle ölmeye geleceğiz, bu Cumaaaa...

Hiç yorum yok: