9 Nisan 2011 Cumartesi

Kupa Üçlü, Otur Sıfır! Kozcu Beleştepe...



Skor 3-0...
Goller her gün gidecekleri yazılandan.
Asist Fernandes, o zaten gitti!
Guti çok kötü, Q7 büyüleyici.
Finale göz kırptık, Gençlerbirliği gelse bari...

Beleştepe'den yükselen ses futbolcuların kulağına dokunmuş mudur bilemem ama televizyon başında olan benim ve benim gibi güzel siyah beyaz sevdalıların yüreğine o ses kesinlikle dokundu. En sevdiğim boksör Mayk Taysın, Ertuğrul sana stad kaysın minvalinden hareketle Dolmabahçe'nin en fiyakalı dolma mekanı iki gün önce gece görevini fazlasıyla yerine getirdi, doldu taştı, stad oldu kaydı! Nostaljinin buram buram koktuğu Beleştepe eskiden sezon öncesindeki açılışların pas geçilmeyen tribünüdür. 200-300 kişinin stadda yapılan Mexico dalgalanmasına riayet ettiğini gören gözlerin parmakları yazıyor bu satırları. Daha ne olsun! Seyircisiz ve bizim için keyifsiz maçın en güzel figürü olmayı başardılar, taa ki Simao Sabrosa dümeni eline alana dek...

3-0 kazanılan bir maçın en iyi oyuncusu Rüştü ise... diye başlayan klasik spor ve skor yazarı klişelerine girişmeden, ilk yarıyı at çöpe, ne atak var ne pozisyon ne de mücadele, dalga dalga gelen Antep baklavalarına karşı ''Benim şekerim var, olmaz'' diyen Rüştü Reçber bile, Toramansal şartlar, Ernstsel hareketler ve Ziraat Bankası Portekiz Şubesi finalde... İbb maçında attı, Sivas maçında barajdan döndü, dün yine yazdı. Simao iyi oyuncu, orta yapar, çalım atar, fulelidir, asist yapar. Ama aklı sahada olursa. Vardır rahmetli babası ve karısı ile problemleri, olsun. Bu maçtaki gibi olsun, gözlerimiz kanat oyuncusu görsün. Simao Usta; büyük geçmiş olsun, Allah rahmet eylesin ve Allah senden razı olsun... Ricardo Quaresma denilen büyücü böyle istedi, böyle oldu. Kaç faul yapıldı ben saymadım, doktorlar bu sabah saymışlardır. Buna rağmen sol kanattaki El Yasa saçıyla başıyla uğraşmayacaktır bundan sonra, jübilesi yakındır. Nasıl bir adam geçmedir o ki, daha da önemlisi istemesi, yılmaması, Tolunay ve ekibinin vur emrine direnmesi ve karşılığında hiç gol ve hiç asist ile maçı tamamlayıp finali getiren adam olması. Ne güzel. Guti krediden yedi, Almeida'nın ters kafası krediyi arttırdı, Aurellio ne etlüye ne sütlüye, Necip her yerde, Hilbert çakılı, hakem Çakıcı, Tayfur yapıcı ve Beşiktaş iç açıcı...

Fazla söze gerek yok. Bu haftasonu sezonun 50. resmi maçına çıkacak takımın şampiyonluğa oynayan iki takımın toplamı kadar maç yapması, bize tribünde yıllar sonra çalım, orta ve estetiksel varyeteler göstermesi, stadın çoğu maçta dolması ve Necip'in kazanılması yeter de artar bile. Final Kayseri'de, gitmek farz oldu bir yerde...

3 yorum:

The Eagle Abroad dedi ki...

Ozletme kendini, gel artik geri...

Tunç Bozacılar dedi ki...

Geldim geldim :)

The Eagle Abroad dedi ki...

Oyle bir parmak bal calip kacmak yok sonra:)) q7 misali...