3 Ocak 2011 Pazartesi

5'e Bassam Zıplar Mısın Hugo, Almeida?



Geçen akşam beyaz camla bakışıyoruz öylesine. Erk sembölüm, evimin kumandanı elimde basıyorum tuşlarına. Rastlaşıyoruz başkanla. Sırça bıyık değil vuracağım kırbacı beline beline olanı. Konuşuyor, konuşuyor ve konuşuyor... Soluksuz izlemeye start veriyorum toparlanıp, suratımda anlamsız bir sırıtış, hayra alamet değil bu bakış. Bayağı bayağı içimi bir umut kaplıyor. Gol gol üstüne yağıyor, İnönü'ye İnönü'ye giden yüreğim ilk maçı düşünüyor. Umut sen ne güzel şeysin ve Beşiktaş sen ne biçim birşeysin! Günahım kadar sevmeyecek adamların ağzının içine baktırıyorsun. Hala güvenemediğim ve bir türlü önüne güzel sıfatlarımı bezeyemediğim adamın bir sonraki kelimesini bekliyorum sabırsızlıkla. İnanmak istiyorum baharın geleceğine, çiçeklerimin siyah beyaz açacağına, televizyondan izlemek zorunda kalacağım vizesi bol ülkelerde final göreceğime. Bir şey dürtüyor, aklımı kurcalıyor. Zira Beşiktaş'ın olduğu her yerde bir acaba vardır ve bu gözler şahit olmuştur tam oldu derken bir türlü olamama hallerine. Umut bu işte adı üstünde, Beşiktaş ile aynı cümlede geçince daha bir anlamlanıyor. Gel Trabzon maçı geeeeelll...

Hugo Almeida ismini ilk duyduğumda yukarıdaki başlık çıktı ağzımdan. Karşınızda Hugo Almeida ve göt olsun hala sorgulayan medya! Henüz 26 yaşında olup da Bundesliga'nın en iyi santroforlarından birini getirmek yürek ister. Belki çok sağlam değil ama olsun. Hatta ister fan fini fon fondan olsun ister Jane Fonda olsun. İyi transfer eyvallah. Sabrosalar'dan Simao ise kanatlarımıza Haydar tadı getirecek gibime geliyor. Kartal kanatsız olur mu cümlesi yitirsin artık anlamını, unutulsun gitsin diyaloglardan. Fernandes'i tanımıyorum bizim mahalleden değil. Potansiyeli olup, elletip göstermeyenlerden. Göstersin! Bu sene olmasa önümüzdeki sene olsun. Yetmez mi bir sonraki sene olsun. İhtiyacım var gole, güzel oyuna, ara pasına, çalıma, trivelaya ve bilimum varyeteli estetik kaygılara. İhtiyacım var (zamanında Milli Takımlar teknik direktörü Sepp Pipntek'in seyrettiği bir Beşiktaş maçı sonrası yaptığı açıklamada olduğu gibi ''Beşiktaş sanki sihirli bir takım. İstediği şeyleri yapabiliyor ve bu rakip kim olursa olsun farketmiyor'') gururumun okşanmasına. Bu da mı gol değillere inat bol ağlamak istiyorumlar olsun. Çok şey mi istiyorum bilmiyorum ama çok pis gaza geldim, hayırlara vesile olsun...

Not: Yıkanırken dedim ki geçen gün içimden; dökülsün Niyaziler, dökülsün Yasinler, Ali Tandoğanlar, Ali Erenler, Çağdaşlar, Ademler üzerimden... N'oluyor lan! 

Hiç yorum yok: