İstanbul'da yaşayanlar Büyükçekmece - Kumburgaz arasındaki Güzelce'yi bilecektir . Orada yakalandım ben depreme . Sabah-akşam sarhoş geçirilen bir yazın tek içilmeyen gecesiydi . Allahtan uyarı mı geldi bilmiyorum , yarım saat önce normal bir şekilde yatmıştım . Ancak kalkmam uzun sürmedi zira deprem izin vermedi . Önce ilk uyanma anı , sonra sallanan eşyalar ve yavaş yavaş azaldığını sandığım nalet deprem . Sonrası kabusun ta kendisi . 25. saniyedeki o sesi ömrüm boyunca unutmayacağım . Allahım allahım allahım diye bağırdığımı hatırlarım . Doğa karşısındaki çaresizliğimizin apaçık meydana çıktığı an yaz hali dolayısıyla bizde kendimizi apaçık dışarı attık . Henüz deprem dedeyi tanımamış ve rihter , artçı , öncü , merkez üssü , parçalı kırılma gibi sonradan alışacağımız kavramlara yabancı olduğumuzdan daha evel depremi yaşayan büyüklerimizden Erzincan ve Dinar eksenli anılar dinledik . Elektrik ve su yok . Her yer karanlık . Sitede herkes dışarıda , eve girme korkusu sarmış her bir tarafımızı . Ağabeyim tatilde hemen ulaştım , bir de çok sevdiğim bir arkadaşımla konuştum . Cep telefonları o dakika itibariyle iptal olmuştu , ben şanslılardandım . Farkında değildik neler yaşandığından , Gölcük , Sakarya , Avcılar , Yalova ve Kocaeli 'ni ertesi gün öğrendik . Evimiz sağlamdı çok şükür ama ya diğerleri ?
Sabaha kadar bekleyip dışarıda uyuduktan sonraki günler tek kelimeyle acı ! İnsan yavaş yavaş idrak ediyor olayın büyüklüğünü . Teyakkuz halleri , artçı depremleri , sabaha kadar zelzele muhabbetleri , gelen ölüm haberleri , gözler yaşararak okunan gazeteler , Veli Göçerler , prefabrikler , Kızılay , dönemin sağlık bakanı , yardımlar , Akut , deprem çantaları , belediyeden kaçak ruhsat verenler , panikler , korkular , avizeye bakınmalar ve daha neler neler ... Evet ; acı en doğru kelime ... Sadece acı ! Diğeri 12 Kasım'da Taksim otobüsünde yakaladı ama ilki kadar etkili asla olamadı . Zaten o deprem ilkti ve ilkler asla unutulmazdı . Onbinlerce ölü , göçük altında kalanlar ve evini kaybedenler ... Suçlu yok veya suçlu oldukça çok ... İnsanoğlu ! Suçlu doğaya kafa tutmaya çalışan insanoğlu ! Denizi dolduran , tuğladan çalan , rüşvetle ruhsat , kat , alan , izin veren , tehlikenin farkında olmayan , ülkenin deprem kuşağında olduğu öğretilmeyen tüm insanoğulları suçlu . Bu ülkede yaşamak suçun en büyüğü . Artık suçlu ayağa kalk deseler , dizler yerde ... Çöktü bir kere ...
Bir daha yaşanmaması ve her türlü önlem alınması için dua etmekten başka çaremiz yok sanırım . Ölenlerin mekanı cennet olsun ve tüm milletimize Allah bu ülkede yaşarken sabır versin ...